Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | zayıflatan | enervator i. |
Genel | zayıflatan | weakener i. |
Genel | zayıflatan | debilitating s. |
Genel | zayıflatan | infirmative s. |
Genel | zayıflatan | deadly s. |
Medical | ||
Medikal | zayıflatan | marasmic s. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | zayıflatan kimse | underminer i. |
Genel | zayıflatan, ezen veya imha eden şey | meat grinder i. |
Genel | anlama, hafıza gibi faaliyetleri zayıflatan şey | mist i. |
Genel | zayıflatan şey | corrosive i. |
Genel | ortadan kaldıran veya zayıflatan şey | solvent i. |
Genel | aşırı zayıflatan | wasting s. |
Idioms | ||
Deyim | kendi kendini zayıflatan ekip | circular firing squad i. |
Television | ||
Televizyon | sinyali zayıflatan pasif eleman | attenuator i. |
Medical | ||
Medikal | mezanterdeki lenf bezlerinin kronik yangısıyla nitelen ve aşırı zayıflatan bir çocuk hastalığı | tabes mesenterica i. |
Social Sciences | ||
Sosyal Bilimler | sosyal sistemin istikrarını zayıflatan uygulama veya davranış kalıplarının neden olduğu sorunlar | dysfunction i. |