çığır - Türkçe İngilizce Sözlük

çığır

"çığır" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 6 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çığır epoch i.
çığır way i.
çığır path i.
çığır cult i.
çığır era i.
çığır line i.

"çığır" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

Türkçe İngilizce
General
çığır açma breaking new ground i.
We are breaking new ground and doing so in complex circumstances.
Yeni bir çığır açıyoruz ve bunu karmaşık koşullar altında yapıyoruz.

More Sentences
çığır açmak blaze a trail f.
Today’s vote blazes a trail.
Bugünkü oylama bir çığır açacaktır.

More Sentences
çığır açan (olay vb) groundbreaking s.
This document contains two groundbreaking proposals.
Bu belge çığır açan iki öneri içermektedir.

More Sentences
çığır açan epochal s.
The fall of the Berlin Wall was really an epochal event.
Berlin Duvarı'nın yıkılması gerçekten çığır açan bir olaydı.

More Sentences
çığır açan ground-breaking s.
Let us have the courage to put together a ground-breaking directive.
Çığır açan bir yönergeyi bir araya getirme cesaretini gösterelim.

More Sentences
çığır açan kimse pathfinder i.
çığır açan pioneer i.
(hayatta) yeni bir çığır açan deneyim a life changing experience i.
çığır açan buluş breakthrough i.
çığır açan kitap groundbreaking book i.
çığır açan kitap landmark book i.
çığır açıcı bilgi breakthrough information i.
çığır açıcı çalışma seminal work i.
çığır açan kimse trailblazer i.
çığır açan kimse trailbreaker i.
çığır açan şey groundbreaker i.
çığır açmak mark an era f.
çığır açmak mark a new epoch f.
çığır açmak break new ground f.
çığır açmak pioneer f.
çığır açmak break ground f.
çığır açmak break fresh ground f.
çığır açmak begin f.
önemli bir çığır açmak achieve a significant breakthrough in f.
çığır açmak make a breakthrough f.
çığır açan epoch making s.
çığır açan leading-edge s.
çığır açan epoch-making s.
çığır açıcı path-breaking s.
çığır açan path-breaking s.
çığır açan pathbreaking s.
çığır açan trailblazing s.
çığır açan groundbreaking s.
çığır açıcı innovative s.
çığır açan epoch-making s.
çığır açan breakthrough s.
çığır açan bir şekilde epochally zf.
çığır açacak şekilde epochally zf.
Idioms
çığır açan game changer i.
bir alanda çığır açmak set something on its ear f.
bir alanda çığır açmak turn something on its ear f.
çığır açmak blaze a trail f.
çığır açmak blaze a trail f.
çığır açmak blaze the trail f.
çığır açmak blaze the trail f.
çığır açmak blaze a trail f.
çığır açmak break fresh/new ground f.
Politics
çığır açan anlaşma a landmark agreement i.
Technical
çığır açıcı seminal s.
Geography
aşağı çığır lower course i.
yukarı çığır upper course i.
aşağı çığır ile ilgili lower s.
Slang
çığır açan görüş/düşünce mindfuck i.