communicate - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
communicate iletişim kurmak v.
  • The apoplectic patient tried to communicate with her eyes.
  • Apoplektik hasta gözleriyle iletişim kurmaya çalışıyordu.
  • I just can't seem to communicate with my teenage son.
  • Ergen oğlumla bir türlü iletişim kuramıyorum sanki.
  • In fact, what is more fundamental in a democracy than the freedom to communicate and receive information?
  • Aslında bir demokraside iletişim kurma ve bilgi alma özgürlüğünden daha temel ne olabilir?
Show More (69)
communicate iletmek v.
  • The development was communicated to investors immediately.
  • Bu gelişme yatırımcılara derhal iletildi.
  • We shall communicate that as you request.
  • Talep ettiğiniz şekilde bunu ileteceğiz.
  • The interests of European SMEs have indeed been communicated for inclusion in that preparatory work.
  • Avrupa KOBİ'lerinin menfaatleri de bu hazırlık çalışmalarına dahil edilmek üzere iletilmiştir.
Show More (16)
communicate bulaştırmak (hastalığı) v.
  • One of the children communicated chickenpox to the rest of the class.
  • Çocuklardan biri su çiçeğini sınıfın geri kalanına bulaştırdı.
Show More (-2)
communicate birbirine açılmak (odalar) v.
  • There are three large communicating halls on the ground floor for easy access.
  • Kolay erişim amacıyla zemin katta birbirine açılan üç büyük salon bulunmaktadır.
Show More (-2)
communicate iletişime geçmek v.
  • We will look into that and we will communicate with you.
  • Bu konuyu inceleyeceğiz ve sizinle iletişime geçeceğiz.
Show More (-2)
communicate bağlantı kurmak v.
  • We can communicate with one another in seconds.
  • Saniyeler içerisinde birbirimiz ile bağlantı kurabiliyoruz.
Show More (-2)
communicate haberleşmek v.
  • If you can read the following, we can communicate in Japanese, too.
  • Eğer aşağıdakini okuyabilirsen, Japonca da haberleşebiliriz.
Show More (-2)