|
Kategorie |
Englisch |
Türkisch |
|
Phrases |
|
1 |
Phrases |
I can tell you expr.
|
bak sana söylüyorum |
|
2 |
Phrases |
I can tell you expr.
|
demedi deme |
|
3 |
Phrases |
I can tell you expr.
|
demiştin dersin |
|
4 |
Phrases |
I can tell you expr.
|
söylemedin deme |
|
5 |
Phrases |
I can tell you expr.
|
söylemiştin dersin |
|
Colloquial |
|
6 |
Colloquial |
I could tell you, but then I'd have to kill you expr.
|
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir |
|
7 |
Colloquial |
I could tell you, but then I'd have to kill you expr.
|
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerek |
|
8 |
Colloquial |
I could tell you, but then I'd have to kill you expr.
|
söyleyemem, yoksa seni öldürmem gerekir |
|
9 |
Colloquial |
I could tell you but then I’d have to kill you expr.
|
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerek |
|
10 |
Colloquial |
I could tell you but then I’d have to kill you expr.
|
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir |
|
11 |
Colloquial |
I could tell you but then I’d have to kill you expr.
|
söyleyemem, yoksa seni öldürmem gerekir |
|
12 |
Colloquial |
what can I tell you? expr.
|
buyurun |
|
13 |
Colloquial |
what can I tell you? expr.
|
ne istiyorsun? |
|
14 |
Colloquial |
what can I tell you? expr.
|
ne soracaksın? |
|
|
15 |
Colloquial |
what can I tell you? expr.
|
ne istiyorsunuz? |
|
16 |
Colloquial |
what can I tell you? expr.
|
ne soracaksınız? |
|
17 |
Colloquial |
what can I tell you? expr.
|
ne diyebilirim ki? |
|
18 |
Colloquial |
what can I tell you? expr.
|
valla, ben de bilmiyorum |
|
19 |
Colloquial |
what can I tell you? expr.
|
valla, hiçbir fikrim yok |
|
20 |
Colloquial |
I tell you expr.
|
söylemeliyim ki |
|
21 |
Colloquial |
I tell you expr.
|
sana söylemeliyim ki |
|
22 |
Colloquial |
I tell you expr.
|
şu kadarını söylemeliyim ki |
|
23 |
Colloquial |
I tell you expr.
|
sana diyorum |
|
24 |
Colloquial |
I tell you expr.
|
seni temin ederim |
|
25 |
Colloquial |
ictybtihtky (I could tell you, but then I'd have to kill you) expr.
|
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir |
|
26 |
Colloquial |
iitywybad (If I tell you, will you buy another drink?) expr.
|
istesem bana bir içki daha alır mısın/ısmarlar mısın? |
|
27 |
Colloquial |
I tell you what exclam.
|
bak sana ne diyeceğim |
|
28 |
Colloquial |
I tell you what exclam.
|
bak ne diyorum |
|
Speaking |
|
29 |
Speaking |
didn't I tell you? expr.
|
ben sana demedim mi? |
|
30 |
Speaking |
I didn't want to tell you this way expr.
|
bunu sana bu şekilde söylemek istemiyordum |
|
31 |
Speaking |
I tell you what expr.
|
bakın ne diyeceğim |
|
32 |
Speaking |
I could tell the way you came here expr.
|
bu şekilde girmenizden anlaşılıyor |
|
33 |
Speaking |
I want you to tell me expr.
|
bana söylemeni istiyorum |
|
34 |
Speaking |
didn't I tell you expr.
|
ben sana dememiş miydim |
|
|
35 |
Speaking |
I can't tell you in here expr.
|
burada söyleyemem |
|
36 |
Speaking |
before we go any further there's something that I want to tell you expr.
|
daha ileri gitmeden önce sana söylemek istediğim bir şey var |
|
37 |
Speaking |
don't say I didn't tell you so expr.
|
demedi deme |
|
38 |
Speaking |
I tell you expr.
|
demedi deme |
|
39 |
Speaking |
do what I tell you expr.
|
dediklerimi yapın |
|
40 |
Speaking |
tell me everything I need to know about you expr.
|
hakkında bilmem gereken her şeyi anlat |
|
41 |
Speaking |
I can't tell you how happy I am you've taken that job expr.
|
işe kabul edildiğin için ne kadar sevindim anlatamam |
|
42 |
Speaking |
I can't tell you how happy I am you've taken that job expr.
|
işi aldığın için ne kadar sevindim anlatamam |
|
43 |
Speaking |
what did I tell you? expr.
|
ne demiştim sana? |
|
44 |
Speaking |
what did I tell you? expr.
|
ne dedim ben sana? |
|
45 |
Speaking |
what did I tell you? expr.
|
ne demiştim size? |
|
46 |
Speaking |
could you tell her that i want to take her to dinner? expr.
|
onu yemeğe götürmek istediğimi söyler misin? |
|
47 |
Speaking |
I don't know what to tell you expr.
|
ne söyleyeceğimi bilmiyorum |
|
48 |
Speaking |
I want to tell you what I did expr.
|
ne yaptığımı anlatmak istiyorum |
|
49 |
Speaking |
since you told me i want to tell you something expr.
|
madem sen anlattın sana bir şey söylemek istiyorum |
|
50 |
Speaking |
I wish I could tell you expr.
|
keşke sana söyleyebilsem |
|
51 |
Speaking |
I'll tell you what i know expr.
|
ne bildiğimi söyleyeyim sana |
|
52 |
Speaking |
I have to tell you something expr.
|
size bir şey söylemem lazım |
|
53 |
Speaking |
I forgot to tell you expr.
|
sana söylemeyi unuttum |
|
54 |
Speaking |
when I tell you to expr.
|
sana söylediğimde |
|
55 |
Speaking |
I only want you to tell me what you saw expr.
|
sadece bana gördüklerini anlatmanı istiyorum |
|
56 |
Speaking |
how many times do I have to tell you? expr.
|
sana bunu kaç kez söyleyeceğim? |
|
57 |
Speaking |
I don't have to tell you expr.
|
sana anlatmak zorunda değilim |
|
58 |
Speaking |
how many times do I have to tell you? expr.
|
sana daha kaç kere söylemem gerekiyor? |
|
59 |
Speaking |
I don't need to tell you expr.
|
sana anlatmak zorunda değilim |
|
60 |
Speaking |
how many times must I tell you? expr.
|
sana kaç kere söylemeliyim? sana kaç kere anlatmalıyım? |
|
61 |
Speaking |
there's something I need to tell you expr.
|
sana söylemem gereken bir şey var |
|
62 |
Speaking |
how many times do I have to tell you? expr.
|
size daha kaç kez söylemek zorundayım? |
|
63 |
Speaking |
I want to tell you a little secret expr.
|
sana küçük bir sır vermek istiyorum |
|
64 |
Speaking |
I will tell you later expr.
|
sana daha sonra anlatırım |
|
65 |
Speaking |
how many times do I have to tell you? expr.
|
sana kaç defa söylemek zorundayım? |
|
66 |
Speaking |
did I tell you I'm scared of heights? expr.
|
sana yükseklik korkum olduğunu söylemiş miydim? |
|
67 |
Speaking |
what did I just tell you? expr.
|
sana az önce ne dedim ben? |
|
68 |
Speaking |
I won't tell you expr.
|
sana söylemem |
|
69 |
Speaking |
I need to tell you something expr.
|
sana bir şey söylemem lazım |
|
70 |
Speaking |
how many times do I have to tell you? expr.
|
sana bunu kaç kez söylemeliyim? |
|
71 |
Speaking |
I think I should tell you something expr.
|
sanırım sana bir şey söylemeliyim |
|
72 |
Speaking |
how many times do I have to tell you? expr.
|
sana kaç kere söylemek zorundayım? |
|
73 |
Speaking |
did I tell you I'm scared of heights? expr.
|
sana yüksekten korktuğumu söylemiş miydim? |
|
74 |
Speaking |
I hate to tell you this expr.
|
size bunu söylemek hiç hoşuma gitmiyor |
|
|
75 |
Speaking |
I got something to tell you expr.
|
sana anlatacaklarım var |
|
76 |
Speaking |
I need to tell you something expr.
|
sana bir şey söylemem gerekiyor |
|
77 |
Speaking |
there's something I have to tell you expr.
|
sana söylemem gereken bir şey var |
|
78 |
Speaking |
you didn't ask so I didn't tell expr.
|
siz sormayınca ben de söylemedim |
|
79 |
Speaking |
there's something that I didn't tell you about myself expr.
|
sana kendimle ilgili söylemediğim bir şey var |
|
80 |
Speaking |
how many times do I have to tell you? expr.
|
sana daha kaç defa söylemem gerekiyor? |
|
81 |
Speaking |
I tell you the truth expr.
|
sana gerçeği söylüyorum |
|
82 |
Speaking |
didn't I tell you? expr.
|
sana söylemedim mi? |
|
83 |
Speaking |
I have nothing to tell you expr.
|
sana söyleyecek hiçbirşeyim yok |
|
84 |
Speaking |
I can not tell you anything you do not know expr.
|
sana bilmediğin bir şey söyleyemem |
|
85 |
Speaking |
do I have to tell you? expr.
|
sana anlatmak zorunda mıyım? |
|
86 |
Speaking |
I can't tell you expr.
|
sana anlatamam |
|
87 |
Speaking |
didn't I tell you? expr.
|
sana demedim ki? |
|
88 |
Speaking |
I don't know what to tell you expr.
|
sana ne diyeceğimi bilemiyorum |
|
89 |
Speaking |
I tell you straight expr.
|
size açıkça söylüyorum |
|
90 |
Speaking |
I just came to tell you something expr.
|
sana bir şey söylemeye geldim |
|
91 |
Speaking |
since you asked I will tell you expr.
|
sorduğun için sana söyleyeceğim |
|
92 |
Speaking |
since you asked I will tell you expr.
|
sorduğun için sana anlatacağım |
|
93 |
Speaking |
how many times do I have to tell you? expr.
|
sana kaç kere daha söylemem gerek? |
|
94 |
Speaking |
I didn't have the heart to tell you expr.
|
sana söylemeye cesaret edemedim |
|
95 |
Speaking |
can I tell you a story? expr.
|
sana bir hikaye anlatabilir miyim? |
|
96 |
Speaking |
did I tell you not to worry? expr.
|
sana endişelenmemeni söylemiştim |
|
97 |
Speaking |
how many times do I have to tell you? expr.
|
sana daha kaç kez söylemem gerekiyor? |
|
98 |
Speaking |
I can't tell you on the phone expr.
|
telefonda anlatamam |
|
99 |
Speaking |
I can't tell you on the phone expr.
|
telefonda söyleyemem |
|
100 |
Speaking |
before I forget (let me tell you) expr.
|
unutmadan söyleyeyim |
|
101 |
Speaking |
(I) just wanted to tell you (something) expr.
|
sana (bir şey) söylemek istiyorum/istedim |
|
102 |
Speaking |
(I) just wanted to tell you (something) expr.
|
sana (bir şey) söyleyecektim/diyecektim |
|
103 |
Speaking |
(I) just want to tell you (something) expr.
|
sana (bir şey) söylemek istiyorum/istedim |
|
104 |
Speaking |
(I) just want to tell you (something) expr.
|
sana (bir şey) söyleyecektim/diyecektim |
|
105 |
Speaking |
can you tell me, how can I get to taksim? expr.
|
söyleyebilir misin, taksime nasıl gidebilirim? |
|
106 |
Speaking |
I'll tell you what I do on a weekday expr.
|
size hafta içi bir günde neler yaptığımı anlatacağım |
|
107 |
Speaking |
I will tell you what I do on a weekday expr.
|
size hafta içi bir günde neler yaptığımı anlatacağım |
|
Slang |
|
108 |
Slang |
I could tell you smoked expr.
|
kesin tüttürüyorsundur |
|
109 |
Slang |
I could tell you smoked expr.
|
sen kesin takılıyorsundur |
|