The sample sentences have been compiled from various sources and although they have been proofread, there may be some omissions. The sentences do not necessarily reflect the ideology and opinions of Tureng.com. Please let us know about sentences with political, social and sensitive content that offend you.
|
Englisch |
Türkisch |
|
| 1 |
a close friend |
yakın bir arkadaş |
n. |
|
- A close friend of my mother lost her summer house in the Voutsa area.
- Annemin yakın bir arkadaşı Voutsa bölgesindeki yazlık evini kaybetti.
- If a close friend or relative exhibits these symptoms, there are things you can do.
- Yakın bir arkadaşınız veya akrabanız bu belirtileri gösteriyorsa, yapabileceğiniz şeyler vardır.
- Calling a close friend or reading an uplifting book can help.
- Yakın bir arkadaşınızı aramak veya canlandırıcı bir kitap okumak yardımcı olabilir.
- Mr Ichiro Fukuoka, a close friend of mine, would very much like to meet you.
- Yakın bir arkadaşım olan Bay Ichiro Fukuoka sizinle tanışmayı çok istiyor.
- Lida is a close friend of Mary's.
- Lida, Mary'nin yakın bir arkadaşıdır.
- I've always considered Tom a close friend.
- Tom'u her zaman yakın bir arkadaşım olarak gördüm.
- Tom is a close friend of Mary's.
- Tom, Mary'nin yakın bir arkadaşı.
- He is a close friend of my brother.
- Erkek kardeşimin yakın bir arkadaşıdır.
- Tom has been a close friend of mine for years.
- Tom yıllardır benim yakın bir arkadaşım.
- I've always considered Tom a close friend.
- Tom'u her zaman yakın bir arkadaş kabul ettim.
- Tom has been a close friend of mine for many years.
- Tom yıllardır benim yakın bir arkadaşım.
- Tom was a close friend.
- Tom yakın bir arkadaştı.
- He's a close friend of mine.
- O benim yakın bir arkadaşım.
- Tom is a close friend of mine.
- Tom benim yakın bir arkadaşımdır.
- I know you considered me a close friend.
- Beni yakın bir arkadaş olarak gördüğünü biliyorum.
- Tom is a close friend of mine.
- Tom benim yakın bir arkadaşım.
- Tom is a close friend of Mary's.
- Tom Mary'nin yakın bir arkadaşı.
- I assume you must be a close friend of Tom's.
- Sanırım Tom'un yakın bir arkadaşı olmalısın.
- Layla wrote the letters to a close friend.
- Layla mektupları yakın bir arkadaşına yazdı.
- My only trouble is I don't have a close friend.
- Tek sorunum yakın bir arkadaşımın olmamasıdır.
- Tom was a close friend of mine.
- Tom benim yakın bir arkadaşımdı.
- Lida is a close friend of Mary's.
- Lida, Mary'nin yakın bir arkadaşı.
- Tom has been a close friend of mine for a long time.
- Tom uzun süredir benim yakın bir arkadaşım.
- Tom was a close friend of Mary's.
- Tom, Mary'nin yakın bir arkadaşıydı.
- My only trouble is I don't have a close friend.
- Tek sıkıntım yakın bir arkadaşımın olmaması.
- I've always considered you a close friend.
- Seni her zaman yakın bir arkadaş olarak gördüm.
- He's a close friend of mine.
- Yakın bir arkadaşımdır.
Show More (24)
|
| 2 |
a close friend |
yakın arkadaş |
n. |
|
- Mickey Mouse is a close friend of him.
- Mickey Mouse onun yakın arkadaşıdır.
- She is a close friend of Harry and Ron.
- Harry ve Ron'un yakın arkadaşıdır.
- The Duke was a close friend of the royal family.
- Dük, kraliyet ailesinin yakın arkadaşıydı.
- Brutus was a close friend to Caesar.
- Brütüs, Sezar'ın yakın arkadaşıydı.
- A close friend of Max Brod and Franz Kafka and one of the most important Zionists in Bohemia.
- Max Brod ve Franz Kafka'nın yakın arkadaşı ve Bohemya'daki en önemli Siyonistlerden biri.
- Tom has been a close friend of mine for a long time.
- Tom uzun zamandır yakın arkadaşım.
- He is a close friend of my brother.
- Kardeşimin yakın arkadaşıdır.
- Tom has been a close friend of mine for years.
- Tom yıllardır benim yakın arkadaşımdır.
- Mr Ichiro Fukuoka, a close friend of mine, would very much like to meet you.
- Benim yakın arkadaşım olan Bay Ichiro Fukuoka seninle tanışmayı çok ister.
- Tom has been a close friend of mine for many years.
- Tom uzun yıllardır yakın arkadaşımdır.
- Layla wrote the letters to a close friend.
- Leyla mektubu yakın arkadaşına yazdı.
- I didn't realize Tom was such a close friend of yours.
- Tom'un bu kadar yakın arkadaşın olduğunu bilmiyordum.
Show More (9)
|