|
- As has been said a few times, we can, and must, as Europe, play a global role in this debate.
- Birkaç kez söylendiği gibi Avrupa olarak bu tartışmada küresel bir rol oynayabiliriz ve oynamalıyız.
- I remember that we were irritated with one another and even snapped at each other a few times throughout the day.
- Gün boyunca birbirimize sinirlendiğimizi ve hatta birkaç kez birbirimizi terslediğimizi hatırlıyorum.
- I've been to Australia quite a few times.
- Avustralya'ya birkaç kez gittim.
- Your name has come up a few times.
- Adın birkaç kez gündeme geldi.
- We've met a few times.
- Biz birkaç kez karşılaştık.
- Tom did it a few times.
- Tom bunu birkaç kez yaptı.
- I've been bitten a few times.
- Birkaç kez ısırıldım.
- She did it a few times.
- O, bunu birkaç kez yaptı.
- I almost got caught a few times.
- Birkaç kez neredeyse yakalanıyordum.
- I've been there a few times.
- Birkaç kez orada bulundum.
- They did it a few times.
- Onlar bunu birkaç kez yaptı.
- They did it a few times.
- Onlar birkaç kez yaptı.
- I guess this has happened a few times.
- Sanırım bu birkaç kez oldu.
- Tom still goes to Boston a few times a year.
- Tom hala yılda birkaç kez Boston'a gidiyor.
- I have had the flu a few times in my life, but this time was definitely the worst.
- Hayatımda birkaç kez grip olmuştum ama bu seferki kesinlikle en kötüsüydü.
- I guess this has happened a few times.
- Bu birkaç kez oldu sanırım.
- I've met Tom a few times.
- Tom'la birkaç kez karşılaştım.
- I've done that a few times.
- Bunu birkaç kez yaptım.
- Tom nodded his head a few times.
- Tom birkaç kez başını salladı.
- Tom contacted Mary a few times.
- Tom birkaç kez Mary ile iletişime geçti.
- I have had the flu a few times in my life, but this time was definitely the worst.
- Hayatımda birkaç kez grip olmuştum ama bu kesinlikle en kötüsüydü.
- I've met them a few times.
- Onlarla birkaç kez tanıştım.
- Tom has done that a few times.
- Tom bunu birkaç kez yaptı.
- We've met a few times before.
- Biz daha önce birkaç kez karşılaştık.
- I've been bitten a few times.
- Ben birkaç kez ısırıldım.
- I've met them a few times.
- Onlarla birkaç kez karşılaştım.
- I've sung that song a few times.
- Bu şarkıyı birkaç kez söyledim.
- We did it a few times.
- Birkaç kez yaptık.
- We almost got caught a few times.
- Neredeyse birkaç kez yakalanıyorduk.
- I did it a few times.
- Ben birkaç kez yaptım.
- Tom has stayed at this hotel a few times.
- Tom birkaç kez bu otelde kaldı.
- It only happened a few times.
- Sadece birkaç kez oldu.
- We've met a few times.
- Birkaç kez karşılaştık.
- I've done that quite a few times.
- Bunu birkaç kez yaptım.
- I almost got caught a few times.
- Ben neredeyse birkaç kez yakalandım.
- I've done that only a few times.
- Bunu sadece birkaç kez yaptım.
- I did it a few times.
- Onu birkaç kez yaptım.
- I'll be going to Boston a few times this month for work.
- Bu ay iş için birkaç kez Boston'a gideceğim.
- We've met a few times before.
- Daha önce birkaç kez karşılaştık.
- Tom still goes to Boston a few times a year.
- Tom hâlâ yılda birkaç kez Boston'a gider.
- Your name has come up a few times.
- Adınız birkaç kez gündeme geldi.
- I got shot at a few times.
- Birkaç kez vuruldum.
- Tom has stayed at this hotel a few times.
- Tom bu otelde birkaç kez kalmıştı.
- I called him a few times, but he hasn't called back.
- Onu birkaç kez aradım ama geri aramadı.
- I've sung that song a few times.
- Ben o şarkıyı birkaç kez söyledim.
- Tom has done that a few times.
- Tom onu birkaç kez yaptı.
- I've been there a few times.
- Oraya birkaç kez gittim.
- Tom did it a few times.
- Tom onu birkaç kez yaptı.
- She did it a few times.
- O birkaç kez yaptı.
- He did it a few times.
- O bunu birkaç kez yaptı.
- I've met Tom quite a few times.
- Tom'la birkaç kez karşılaştım.
- I did that a few times.
- Bunu birkaç kez yaptım.
- We did it a few times.
- Bunu birkaç kez yaptık.
Show More (50)
|
