|
- I definitely hope that Parliament is giving a helping hand by this work of the rapporteur.
- Parlamentonun raportörün bu çalışmasıyla kesinlikle yardım eli uzattığını umuyorum.
- Those against this directive are thus giving the governments a helping hand.
- Bu yönergeye karşı çıkanlar böylece hükümetlere yardım eli uzatmış oluyorlar.
- Parliament should give more of a helping hand in this.
- Parlamento bu konuda daha fazla yardım eli uzatmalıdır.
- He said he would give a helping hand to them.
- Onlara yardım eli uzatacağını söyledi.
- If our neighbors around the world are in need, let's lend a helping hand.
- Dünyada komşularımızın yardıma ihtiyacı varsa, yardım eli uzatalım.
- He held out a helping hand to the poor.
- Yoksullara yardım elini uzattı.
- He held out a helping hand to the poor.
- O, yoksullara yardım eli uzattı.
- If our neighbors around the world are in need, let's lend a helping hand.
- Dünyanın dört bir yanındaki komşularımız ihtiyaç içindeyse, yardım eli uzatalım.
- Tom lends a helping hand when everything seems to be going completely wrong.
- Tom her şey yanlış gidiyor gibi göründüğünde bir yardım eli uzatır.
- Tom lends a helping hand when everything seems to be going completely wrong.
- Her şey ters gidiyor gibi göründüğünde Tom yardım elini uzatıyor.
Show More (7)
|