abusive - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
abusive istismarcı adj.
  • Without strict controls there will be no way of preventing all forms of abusive labelling.
  • Sıkı kontroller olmadan her türlü istismarcı etiketlemeyi önlemenin bir yolu olmayacaktır.
  • Fadil became a very abusive person.
  • Fadıl iyice istismarcı bir insan oldu.
  • Sami left his abusive mother.
  • Sami istismarcı annesini terk etti.
Show More (2)
abusive kötü adj.
  • Tom is a very abusive person.
  • Tom çok kötü niyetli biri.
  • She survived an abusive childhood.
  • Kötü bir çocukluk geçirdi.
  • Fadil became a very abusive person.
  • Fadıl çok kötü niyetli bir insan haline geldi.
Show More (1)
abusive küfürlü adj.
  • I had never received such an abusive letter before.
  • Daha önce böyle küfürlü bir mektup almadım.
  • Tom is abusive and manipulative.
  • Tom küfürlü ve manipülatif.
  • Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated.
  • İftira veya karalama amaçlı, müstehcen, ahlaksız, açık saçık, pornografik, şiddet içeren, küfürlü, aşağılayıcı, tehdit ve taciz içeren yorumlara müsamaha gösterilmez.
Show More (0)
abusive küfürbaz adj.
  • Tom was abusive.
  • Tom küfürbazdı.
  • Tom became abusive.
  • Tom küfürbaz oldu.
Show More (-1)
abusive kötü davranan adj.
  • Sami was abusive towards Layla.
  • Sami, Layla'ya kötü davranıyordu.
  • Tom was very abusive towards his children.
  • Tom çocuklarına karşı çok kötü davranıyordu.
Show More (-1)
abusive istismar eden adj.
  • Some people believe that social issues are still abusive.
  • Bazı insanlar sosyal meselelerin hala istismar edici olduğuna inanıyor.
Show More (-2)