|
- The company is now looking for a new accountant.
- Şirket bugünlerde yeni bir muhasebeci arıyor.
- Should there not be a clearer dividing line between the accountant and the authorising officer?
- Muhasebeci ile yetkilendirme görevlisi arasında daha net bir ayrım çizgisi olması gerekmez mi?
- Possible new job titles could include marketing manager and financial accountant.
- Olası yeni iş unvanları arasında pazarlama müdürü ve mali muhasebeci sayılabilir.
- Possible new job titles could include marketing manager and financial accountant.
- Olası yeni iş unvanları arasında pazarlama müdürü ve mali muhasebeci yer alabilir.
- Tom is an accountant, isn't he?
- Tom bir muhasebecidir, değil mi?
- The accountant miscounted the money.
- Muhasebeci parayı yanlış saydı.
- The accountant would not concede the mistake.
- Muhasebeci hatayı kabul etmedi.
- An arrest warrant was issued for the company's accountant.
- Şirketin muhasebecisi için tutuklama emri çıkarıldı.
- I was an accountant before I became a teacher.
- Öğretmen olmadan önce muhasebeciydim.
- He is an accountant at the company.
- Şirkette bir muhasebecidir.
- I have an accountant to do that.
- Onu yapacak bir muhasebecim var.
- Don't you have an accountant?
- Muhasebecin yok mu?
- Tom is an accountant.
- Tom bir muhasebecidir.
- Hello, is the accountant there, please?
- Merhaba, muhasebeci orada mı, lütfen?
- Tom was an accountant.
- Tom bir muhasebeci.
- Tom's father was an accountant.
- Tom'un babası muhasebeciydi.
- I have an accountant to do that.
- Bunu yapacak bir muhasebecim var.
- Tom is an accountant, isn't he?
- Tom bir muhasebeci, değil mi?
- I need to hire an accountant.
- Bir muhasebeci tutmalıyım.
- Hello, is the accountant there, please?
- Alo, muhasebeci orada mı acaba?
- I hired a bad accountant.
- Kötü bir muhasebeciyi işe aldım.
- Don't you have an accountant?
- Bir muhasebecin yok mu?
- Tom looks like an accountant.
- Tom bir muhasebeci gibi görünüyor.
- I'm an accountant.
- Ben bir muhasebeciyim.
- An arrest warrant was issued for the company's accountant.
- Şirketin muhasebecisi için bir tutuklama emri yayımlandı.
- According to my accountant, this isn't a good time to invest in the stock market.
- Muhasebecime göre, borsaya yatırım yapmak için iyi bir zaman değil.
- I thought Tom was an accountant.
- Tom'un muhasebeci olduğunu düşünüyordum.
- I thought Tom was an accountant.
- Tom'un muhasebeci olduğunu düşünmüştüm.
- He is an accountant at the company.
- Şirkette muhasebeci olarak çalışıyor.
- Tom looks like an accountant.
- Tom bir muhasebeciye benziyor.
- Tom is an accountant.
- Tom bir muhasebeci.
- According to my accountant, this isn't a good time to invest in the stock market.
- Muhasebecime göre borsaya girmek için iyi bir zaman değil .
- Tom is an accountant at our company.
- Tom, şirketimizde bir muhasebecidir.
- Tom was an accountant.
- Tom bir muhasebeciydi.
- You look like an accountant.
- Bir muhasebeciye benziyorsun.
- I hired a bad accountant.
- Kötü bir muhasebeci tuttum.
- Tom is an accountant at our company.
- Tom şirketimizde muhasebeci.
- The accountant was blamed for the mistake.
- Hata için muhasebeci suçlandı.
- I know you hired an accountant.
- Bir muhasebeci tuttuğunu biliyorum.
- Tom's father was an accountant.
- Tom'un babası bir muhasebeci idi.
Show More (37)
|
