|
- Air transport contributes significantly to air pollution.
- Hava taşımacılığı hava kirliliğine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır.
- What is stipulated in the air pollution agreement?
- Hava kirliliği sözleşmesinde neler öngörülüyor?
- I will confine myself to air pollution caused by large combustion plants.
- Ben kendimi büyük yakma tesislerinin neden olduğu hava kirliliği ile sınırlayacağım.
- These include air pollution, noise, lack of physical movement and others.
- Bunlar arasında hava kirliliği, gürültü, fiziksel hareket eksikliği ve diğerleri yer almaktadır.
- I also have a question on air pollution.
- Hava kirliliği hakkında da bir sorum var.
- The cumulative effect contributes significantly to air pollution.
- Kümülatif etki hava kirliliğine önemli ölçüde katkıda bulunur.
- Air pollution creates an adverse effect on the overall global environment.
- Hava kirliliği genel küresel çevre üzerinde olumsuz bir etki yaratır.
- Air pollution is a problem around here.
- Hava kirliliği buralarda bir sorundur.
- We have to take steps to prevent air pollution.
- Hava kirliliğini önlemek için adımlar atmalıyız.
- The air pollution is worse in Tokyo than in New York.
- Tokyo'daki hava kirliliği New York'takinden daha kötü.
- Air pollution will be a threat to our survival.
- Hava kirliliği, bizim hayatta kalmamız için bir tehdit olacaktır.
- Air pollution is a big problem in this country.
- Hava kirliliği bu ülkede büyük bir problem.
- The air pollution is worse in Tokyo than in New York.
- Tokyo'daki hava kirliliği New York'takinden daha kötüdür.
- We have to take steps to prevent air pollution.
- Hava kirliliğini önlemek için önlemler almalıyız.
- The only way to escape air pollution is to live in the middle of nowhere.
- Hava kirliliğinden kurtulmanın tek yolu hiçliğin ortasında yaşamaktır.
- Our city is free from air pollution.
- Şehrimizde hava kirliliği yok.
- Air pollution will be a threat to our survival.
- Hava kirliliği hayatta kalmamız için bir tehdit olacaktır.
- Air pollution is a major problem.
- Hava kirliliği büyük bir sorundur.
- This district is notorious for air pollution.
- Bu bölge hava kirliliği ile meşhurdur.
- The new law is expected to cut air pollution by 60%.
- Yeni yasanın hava kirliliğini %60 oranında azaltması bekleniyor.
- Air pollution is a serious problem in this country.
- Hava kirliliği bu ülkede ciddi bir sorundur.
- Floods, violent wind storms, droughts, killing frosts, and the problems of air pollution have all, on occasion, influenced modern society.
- Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunlarının hepsi zaman zaman modern toplumu etkilemiştir.
- What can I do to reduce the air pollution in this city?
- Bu şehirde hava kirliliğini azaltmak için ne yapabilirim?
- Air pollution prevents some plants from growing well.
- Hava kirliliği bazı bitkilerin iyi büyümesini engelliyor.
- This district is notorious for air pollution.
- Bu bölge hava kirliliği konusunda kötü bir şöhrete sahip.
- A new law is expected to cut air pollution by 60%.
- Yeni bir yasanın hava kirliliğini %60 oranında azaltacağı düşünülüyor.
- Air pollution is a major problem.
- Hava kirliliği önemli bir sorundur.
- Because of the problem of air pollution, the bicycle may some day replace the automobile.
- Hava kirliliği sorunundan dolayı bir gün bisiklet otomobilin yerini alabilir.
- Air pollution is a major problem.
- Hava kirliliği önemli bir sorun.
- The only way to escape air pollution is to live in the middle of nowhere.
- Hava kirliliğinden kurtulmanın tek yolu ıssız bir yerde yaşamaktır.
- The only way to escape air pollution is to live in the middle of nowhere.
- Hava kirliliğinden kaçmanın tek yolu ıssız bir yerde yaşamak.
- This village is free from air pollution.
- Bu köyde hava kirliliği yok.
- A study shows air pollution from forest fires exacerbates existing lung problems.
- Bir araştırma, orman yangınlarından kaynaklanan hava kirliliğinin mevcut akciğer sorunlarını daha da kötüleştirdiğini gösteriyor.
- Air pollution is a serious global problem.
- Hava kirliliği ciddi bir küresel sorundur.
- We have to take steps to prevent air pollution.
- Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
- Hava kirliliğini önlemek için adımlar atmamız şart.
- What can I do to reduce the air pollution in this city?
- Bu şehirdeki hava kirliliğini azaltmak için ne yapabilirim?
- Air pollution is a problem around here.
- Hava kirliliği buralarda bir sorun.
- With the increase of cars, the air pollution has gotten worse.
- Arabaların artmasıyla hava kirliliği daha da kötüleşti.
- A new law is expected to cut air pollution by 60%.
- Yeni bir yasanın hava kirliliğini %60 oranında azaltması bekleniyor.
- Air pollution is a big problem in this country.
- Hava kirliliği bu ülkede büyük bir sorun.
- Air pollution is a serious global problem.
- Hava kirliliği ciddi global bir sorundur.
- The only way to escape air pollution is to live in the middle of nowhere.
- Hava kirliliğinden kaçmanın tek yolu hiçliğin ortasında yaşamak.
- Air pollution is a major problem.
- Hava kirliliği büyük bir sorun.
Show More (41)
|