1 |
angrily |
öfkeyle |
adv. |
|
- Tom angrily rattled the locked door.
- Tom öfkeyle kilitli kapıyı sarsarak zorladı.
- Tom clenched his fists angrily.
- Tom yumruklarını öfkeyle sıktı.
- Tom angrily rattled the locked door.
- Tom öfkeyle kilitli kapıyı zorladı.
- Tom angrily rattled the locked door.
- Tom öfkeyle kilitli kapıyı tıkırdattı.
- He angrily slammed the door.
- Öfkeyle kapıyı çarptı.
- She hung up angrily.
- Öfkeyle kapattı.
- He looked at him angrily.
- Ona öfkeyle baktı.
- Tom reacted angrily to the sentence.
- Tom cümleye öfkeyle tepki verdi.
- Tom angrily shoved Mary away.
- Tom öfkeyle Mary'yi itti.
- Tom and Mary stared at each other angrily.
- Tom ve Mary birbirlerine öfkeyle baktılar.
- She looked at him angrily.
- Ona öfkeyle baktı.
- Tom clenched his fists angrily.
- Tom öfkeyle yumruklarını sıktı.
- She looked at me angrily.
- Bana öfkeyle baktı.
- Tom angrily tore up the letter from Mary.
- Tom öfkeyle Mary'den gelen mektubu yırttı.
- The actress tore up her contract angrily.
- Aktris öfkeyle kontratını yırttı.
- He shut the door angrily.
- Kapıyı öfkeyle kapattı.
- He shut the door angrily.
- O, öfkeyle kapıyı kapattı.
- Sami angrily denied he was in Layla's apartment that night.
- Sami o gece Layla'nın dairesinde olduğunu öfkeyle inkar etti.
- Tom angrily pushed Mary away.
- Tom öfkeyle Mary'i itti.
- He angrily tore up the letter from her.
- Ondan gelen mektubu öfkeyle yırttı.
- He angrily rattled the locked door.
- Öfkeyle kilitli kapıyı zorladı.
- Consumer groups reacted angrily.
- Tüketici grupları öfkeyle tepki gösterdi.
- Tom reacted angrily to the sentence.
- Tom cümleye öfkeyle tepki gösterdi.
- Tom angrily tore up the letter from Mary.
- Tom, Mary'den gelen mektubu öfkeyle yırttı.
- She hung up angrily.
- O öfkeyle telefonu kapadı.
- Tom angrily slammed the door.
- Tom öfkeyle kapıyı çarptı.
- He angrily closed the door.
- Öfkeyle kapıyı kapattı.
- Tom reacted angrily to the sentence.
- Tom hükme öfkeyle tepki gösterdi.
- Tom and Mary stared at each other angrily.
- Tom ve Mary öfkeyle birbirlerine baktılar.
- Tom angrily closed the door.
- Tom öfkeyle kapıyı kapattı.
- Tom angrily tore up Mary's letter.
- Tom öfkeyle Mary'nin mektubunu yırttı.
- He angrily slammed the door.
- O, öfkeyle kapıyı çarptı.
- He angrily rattled the locked door.
- Kilitli kapıyı öfkeyle tıkırdattı.
- Tom angrily stared at Mary.
- Tom öfkeyle Mary'ye baktı.
- The actress tore up her contract angrily.
- Aktris sözleşmesini öfkeyle yırttı.
- Consumer groups reacted angrily.
- Tüketici grupları öfkeyle tepki gösterdiler.
- Tom reacted angrily.
- Tom öfkeyle tepki gösterdi.
- Tom reacted angrily.
- Tom öfkeyle tepki verdi.
- He looked at her angrily.
- Ona öfkeyle baktı.
Show More (36)
|
2 |
angrily |
sinirle |
adv. |
|
- He angrily rattled the locked door.
- Sinirle kapıyı tıklattı.
- He angrily rattled the locked door.
- Kilitli kapıyı sinirle takırdattı.
- Tom angrily rattled the locked door.
- Tom sinirle kapıyı tıklattı.
Show More (0)
|
3 |
angrily |
kızgınca |
adv. |
|
- She looked at me angrily.
- Bana kızgınca baktı.
- Tom reacted angrily to the sentence.
- Tom cümleye kızgınca tepki gösterdi.
Show More (-1)
|
4 |
angrily |
sinirli bir şekilde |
adv. |
|
- He angrily closed the door.
- Kapıyı sinirli bir şekilde kapattı.
Show More (-2)
|