arsenal - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
arsenal cephanelik n.
  • The police discovered the gang's arsenal of heavy guns.
  • Polis, çetenin ağır silahlardan oluşan cephaneliğini buldu.
  • Iran is currently equipping itself with a nuclear arsenal.
  • İran şu anda kendisini nükleer bir cephanelikle donatıyor.
  • Including a large arsenal of missiles within range of the whole of the north of the Jewish state.
  • Yahudi devletinin kuzeyinin tamamını menziline alan büyük bir füze cephaneliği de dahil olmak üzere.
Show More (12)
arsenal hazne n.
  • Many science disciplines require an arsenal of knowledge.
  • Birçok bilim disiplini bir bilgi haznesi gerektirir.
Show More (-2)
arsenal cephanelik binası n.
  • The building was used as an arsenal until the eighteenth century.
  • Bina on sekizinci yüzyıla kadar cephanelik olarak kullanılmış.
Show More (-2)