at odds with (someone or something) - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
at odds with (someone or something) (biriyle/bir şeyle) anlaşmazlık içinde expr.
  • He is always at odds with his boss.
  • O her zaman patronuyla anlaşmazlık içinde.
  • Tom and Mary have been at odds with each other for a long time.
  • Tom ve Mary uzun süredir birbirleriyle anlaşmazlık içindeler.
  • He is always at odds with his boss.
  • Patronuyla her zaman anlaşmazlık içindedir.
Show More (0)
at odds with (someone or something) (biriyle/bir şeyle) anlaşmazlığa düşmüş expr.
  • Those two departments are sometimes at odds with each other.
  • Bu iki departman bazen birbirleriyle anlaşmazlığa düşüyor.
Show More (-2)