auxiliary - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
auxiliary yardımcı adj., n.
  • A programme such as TACIS or any programme can, at most, have an auxiliary role in this direction.
  • TACIS gibi bir programın ya da herhangi bir programın bu yönde en fazla yardımcı bir rolü olabilir.
  • Esperanto is the most popular auxiliary language ever invented.
  • Esperanto şimdiye kadar icat edilmiş en popüler yardımcı dildir.
  • We do not need a new auxiliary language, the English language already fulfills that role.
  • Yeni bir yardımcı dile ihtiyacımız yok, İngilizce zaten o rolü yerine getiriyor.
Show More (1)
auxiliary yardımcı adj.
  • She works as an auxiliary nurse at the local hospital.
  • Bölgedeki bir hastanede yardımcı hemşire olarak çalışıyor.
Show More (-2)
auxiliary yedek adj.
  • The building has an auxiliary power system in case of a blackout.
  • Binada elektrik kesintisi durumunda kullanılmak üzere bir yedek güç sistemi bulunmaktadır.
Show More (-2)
auxiliary yardımcı n.
  • As a nursing auxiliary, she can only provide basic care.
  • Hemşire yardımcısı olarak sadece temel bakım hizmeti sağlayabiliyor.
Show More (-2)
auxiliary yardımcı fiil n.
  • Can', 'may', and 'might' are all modal auxiliaries.
  • Can', 'may' ve 'might' yardımcı fiillerdir.
Show More (-2)