Tureng - basement - Englisch Türkisch Sätze

Verlauf

	Englisch	Türkisch
1	basement	bodrum	n.
	I was in the basement when the doorbell rang, so I didn't hear it. Kapı çaldığında bodrumdaydım, o yüzden duymadım. Tom, I'm in the basement. Tom, bodrumdayım. Tom was in the basement a few minutes ago. Tom birkaç dakika önce bodrumdaydı. Tom is trapped in the basement. Tom bodrumda mahsur kaldı. Was this basement thoroughly searched? Bu bodrum iyice arandı mı? Tom and his friends are playing Dungeons and Dragons in the basement. Tom ve arkadaşları bodrumda Dungeons and Dragons oynuyorlar. Tom used to lock himself in the basement for hours. Tom kendini saatlerce bodruma kilitlerdi. We've just finished remodeling our basement. Bodrumumuzun tadilatını yeni bitirdik. Tom walked down into the basement. Tom bodruma doğru yürüdü. Tom hid in our basement for three days. Tom bizim bodrumumuzda üç gün saklandı. What made you go into the basement? Seni bodruma götüren neydi? I heard they found a skeleton buried in the basement of a house on Park Street. Park Caddesi'ndeki bir evin bodrumunda gömülü bir iskelet bulduklarını duydum. The kitchen is in the basement. Mutfak bodrumda. Let's stay here in the basement. Burada bodrumda kalalım. She found a big trash can in the basement. Bodrumda büyük bir çöp kutusu buldu. Tom has been hiding in the basement. Tom bodrumda saklanıyor. Fadil's body rotted in the basement. Fadıl'ın cesedi bodrumda çürüdü. Tom heard a strange sound coming from the basement. Tom bodrumdan gelen garip bir ses duydu. It's pitch black in the basement. Bodrumda zifiri karanlık var. Tom came down to the basement. Tom bodruma indi. It's too damp in our basement for a piano. Bodrumumuz piyano için çok nemli. Are you sure Tom will let us sleep in his basement? Tom'un bodrumunda uyumamıza izin vereceğinden emin misin? I heard they found a skeleton buried in the basement of a house on Park Street. Onların Park caddesindeki bir evin bodrumunda gömülmüş bir iskelet bulduklarını duydum. We've just finished remodeling our basement. Bodrumumuza yeniden şekil vermeyi henüz bitirdik. Tom's basement is filled with stuff that he hasn't used in years and will probably never use again. Tom'un bodrumu yıllardır kullanmadığı ve muhtemelen bir daha hiç kullanmayacağı eşyalarla dolu. Tom discovered two dead bodies in his basement. Tom bodrumunda iki ceset buldu. Tom has an old radio in his basement. Tom'un bodrumunda eski bir radyosu var. We're going to watch the game together in Tom's basement. Tom'un bodrumunda birlikte maç izleyeceğiz. We took the elevator down to the basement. Asansörle bodruma indik. There was a body in the basement. Bodrumda bir ceset vardı. Take this box down to the basement. Bu kutuyu bodruma götür. The interns work in the basement and there are no windows. Stajyerler bodrumda çalışıyor ve pencere yok. Tom is in the basement. Tom bodrumda. Tom doesn't have a basement. Tom'un bir bodrumu yok. Fadil went down to the basement. Fadıl bodruma indi. Tom hid the money in his basement. Tom parayı bodrumuna saklamış. Tom has a workshop in his basement. Tom'un bodrumda bir atölyesi var. It's dark in the basement. Bodrum karanlık. It's pitch black in the basement. Bodrum zifiri karanlık. Sami allowed Layla to move into the basement. Sami, Layla'nın bodruma taşınmasına izin verdi. Tom doesn't have a basement. Tom'un bodrumu yok. It's too damp in our basement for a piano. Bizim bodrumda hava bir piyano için çok nemli. Tom is in the basement, isn't he? Tom bodrumda, değil mi? I'm in the basement. Ben bodrumdayım. The basement was pitch black. Bodrum zifiri karanlıktı. Fadil shot Layla and left her naked in the basement. Fadıl Layla'yı vurdu ve çıplak halde bodrumda bıraktı. Do me a favor and take these suitcases down to the basement. Bana bir iyilik yap ve bu bavulları bodruma götür. Do you think there's really a monster in the basement? Gerçekten bodrumda bir canavar olduğunu düşünüyor musun? We soundproofed our basement and use it as a recording studio. Bodrumumuzu ses geçirmez hale getirdik ve kayıt stüdyosu olarak kullanıyoruz. Can we hide in your basement? Bodrumunda saklanabilir miyiz? Tom lit a candle and went down to the basement. Tom bir mum yaktı ve bodruma indi. Can we hide in your basement? Bodrumunuzda saklanabilir miyiz? I hold Mary in the basement and rape her every day. Mary'i bodrumda tutup her gün ona tecavüz ediyorum. Everybody is in the basement watching the game on TV. Herkes bodrumda televizyondaki maçı izliyor. Tom found the hat Mary was looking for in the basement. Tom Mary'nin bodrumda aradığı şapkayı buldu. Tom spent the night in the basement, sleeping on the floor. Tom geceyi bodrumda yerde uyuyarak geçirdi. It's in the basement. Bodrumda. Layla was down in the basement. Layla bodrumdaydı. Can we hide in your basement? Sizin bodrumda gizlenebilir miyiz? We only use our basement for storage. Biz bodrumumuzu sadece depolama için kullanırız. Layla locked her son Sami in the basement. Layla oğlu Sami'yi bodruma kilitledi. The basement is overrun with rats. Bodrum farelerle dolu. We keep things like that in a locked room in the basement. Bunun gibi şeyleri bodrumda kilitli bir odada tutuyoruz. Does your house have a basement? Sizin evin bir bodrumu var mı? Tom wasn't in the basement. Tom bodrumda değildi. I hid in the basement. Bodrumda saklandım. It's probably safer in the basement. Muhtemelen bodrum daha güvenlidir. Layla was in the basement. Layla bodrumdaydı. Tom hid in our basement for three days. Tom üç gün boyunca bizim bodrumda saklandı. We keep things like that in a locked room in the basement. Biz böyle şeyleri bodrumda kilitli bir odada saklarız. Tom followed Mary down to the basement. Tom, Mary'yi bodruma kadar takip etti. Tom ran down the stairs into the basement. Tom merdivenlerden bodruma koştu. Tom knew that I was hiding in the basement. Tom bodrumda saklandığımı biliyordu. Can we hide in your basement? Senin bodrumunda saklanabilir miyiz? The burglar locked the couple in the basement. Soyguncu çifti bodrumda kilitledi. I'll check in the basement. Bodrumu kontrol edeceğim. I'll be in the basement. Ben bodrumda olacağım. Sami was in the basement. Sami bodrumdaydı. Sami shot Layla and left her naked in the basement. Sami, Leyla'yı vurdu ve onu çıplak halde bodrumda bıraktı. What's Tom doing in the basement? Tom'un bodrumda ne işi var? Was this basement thoroughly searched? Bu bodrum iyice araştırıldı mı? I hold Mary in the basement and rape her every day. Mary´yi bodrumda tutuyorum ve ona her gün tecâvüz ediyorum. The interns work in the basement and there are no windows. Stajyerler bodrumda çalışırlar ve hiç pencere yoktur. What you're looking for is in a box in the basement. Aradığınız şey bodrumdaki bir kutuda. Do me a favor and take these suitcases down to the basement. Bana bir iyilik yap ve şu bavulları bodruma götür. I hold Mary in the basement and rape her every day. Mary'i bodrumda tutuyorum ve her gün ona tecavüz ediyorum. Fadil went to the basement. Fadıl bodruma gitti. Sami slept in the basement. Sami bodrumda uyudu. How did you end up living in Tom's basement? Tom'un bodrumunda yaşamayı nasıl bitirdin? Sami shot Layla and left her naked in the basement. Sami Layla'yı vurdu ve bodrumda çıplak vaziyette bıraktı. Tom has a wine cellar in his basement. Tom'un bodrumunda bir şarap mahzeni var. Tom knew that I was hiding in the basement. Tom, bodrumda saklandığımı biliyordu. The only place Tom hadn't looked was in the basement. Tom'un bakmadığı tek yer bodrumdaydı. We only use our basement for storage. Bodrumumuzu sadece depolama için kullanıyoruz. I think someone's in the basement. Sanırım bodrumda biri var. Tom hid in the basement. Tom bodrumda saklandı. We have a freezer in the basement. Bodrumda bir derin dondurucumuz var. Tom went down to the basement and shut the power. Tom bodruma indi ve elektriği kesti. Tom doesn't live in the basement. Tom bodrumda yaşamıyor. There's someone in the basement. Bodrumda biri var. We have a freezer in the basement. Bodrumda bir dondurucumuz var. We're going to watch the game together in Tom's basement. Maçı Tom'un bodrumunda birlikte izleyeceğiz. Our group meets in the basement of our church every Monday evening. Grubumuz her Pazartesi akşamı kilisemizin bodrumunda toplanır. Tom, I'm in the basement. Tom, ben bodrumdayım. Layla locked her son Sami in the basement. Leyla, oğlu Sami'yi bodruma kilitledi. I want you to put these boxes in the basement. Bu kutuları bodruma koymanı istiyorum. Do you think there's really a monster in the basement? Sence bodrumda gerçekten bir canavar mı var? Everybody is in the basement watching the game on TV. Herkes bodrumda televizyonda maç izliyor. Fadil went to the basement. Fadıl bodruma indi. Does your house have a basement? Senin evinin bodrumu var mı? This basement is huge. Bu bodrum büyük. Tom went down to the basement and shut the power. Tom bodruma indi ve elektriği kapattı. The basement door was broken. Bodrum kapısı kırılmış. Fadil found garbage bags in the basement. Fadıl bodrumda çöp torbaları buldu. I slept on a cot in Tom's basement last night. Dün gece Tom'un bodrumunda bir karyolada uyudum. Tom went down to the basement. Tom bodruma indi. I was in the basement when the doorbell rang, so I didn't hear it. Kapı zili çaldığında bodrumdaydım, bu yüzden onu duymadım. Tom's parents have a bar in their basement. Tom'un ailesinin bodrumda bir barı var. Does Tom's house have a basement? Tom'un evinin bodrumu var mı? Our group meets in the basement of our church every Monday evening. Grubumuz her pazartesi akşamı kilisemizin bodrumunda buluşur. There's a pool table in Tom's basement. Tom'un bodrumunda bir bilardo masası var. Fadil heard a thumping sound coming from the basement. Fadıl bodrumdan gelen bir gümbürtü sesi duydu. Look what I found in our basement. Bakın bodrumda ne buldum. Tom followed Mary down to the basement. Tom Mary'yi bodruma kadar izledi. Tom hid in the basement for three days. Tom üç gün boyunca bodrumda saklandı. What's Tom doing in the basement? Tom bodrumda ne yapıyor? There's an electric light in the basement as well. Bodrumda da bir elektrik lambası var. There's a laundromat in the basement of our apartment building. Apartmanımızın bodrumunda bir çamaşırhane var. Tom has a workshop in his basement. Tom'un bodrumunda bir atölyesi var. Layla was down in the basement. Leyla bodrumda kaldı. Tom is down in the basement. Tom bodrumda. Sami's basement was in fact a torture chamber. Sami'nin bodrumu aslında bir işkence odasıydı. I know I left it somewhere down here in the basement. Onu bodrumda burada bir yerde bıraktığımı biliyorum. I'll check in the basement. Bodruma bir bakacağım. The burglar locked the couple in the basement. Soyguncu çifti bodruma kilitledi. They cleaned everything, from the basement to the attic. Onlar bodrumdan tavan arasına kadar her şeyi temizledi. Tom is hiding in the basement. Tom bodrumda saklanıyor. This basement is huge. Bu bodrum çok büyük. I don't need to see the basement. Bodrumu görmeme gerek yok. What do you expect to find in Tom's basement? Tom'un bodrumunda ne bulmayı bekliyorsun? Tom hid the money in his basement. Tom parayı bodrumunda sakladı. The basement is ugly, dark, and smelly. Bodrum çirkin, karanlık ve kokuyor. There's a corpse in the basement. Bodrumda bir ceset var. The laundry room is in the basement. Çamaşırhane bodrumdadır. Who's in the basement? Bodrumda kim var? Dan found Linda's bike in the basement. Dan, Linda'nın bisikletini bodrumda buldu. Layla was in the basement. Leyla bodrumdaydı. How did you end up living in Tom's basement? Nasıl oldu da Tom'un bodrumunda yaşamaya başladın? We soundproofed our basement and use it as a recording studio. Bodrumumuzu ses geçirmez hale getirdik ve onu bir kayıt stüdyosu olarak kullanıyoruz. The laundry room is in the basement. Çamaşır odası bodrumda. She found a big trash can in the basement. O, bodrumda büyük bir çöp tenekesi buldu. I don't have a basement. Benim bodrumum yok. Tom spent the night in the basement, sleeping on the floor. Tom geceyi bodrumda, yerde uyuyarak geçirdi. Fadil shot Layla and left her naked in the basement. Fadıl, Leyla'yı vurdu ve onu çıplak olarak bodrumda bıraktı. It's dark in the basement. Bodrumda hava karanlık. It's in the basement. O, bodrumda. They cleaned everything, from the basement to the attic. Bodrumdan tavan arasına kadar her yeri temizlediler. There's a family room in the basement. Bodrumda bir aile odası var. Sami discovered human remains in the basement of that house. Sami evin bodrumunda insan kalıntıları buldu. Tom found the hat Mary was looking for in the basement. Tom, Mary'nin aradığı şapkayı bodrumda buldu. Dan said he could sleep in the basement. Dan Bodrumda uyuyabileceğini söyledi. It was in the basement. Bodrumdaydı. I know I left it somewhere down here in the basement. Onu bodrumda bir yerde bıraktığımı biliyorum. Look what I found in our basement. Bodrumumuzda bulduğuma bak. Show More (161)
2	basement	bodrum kat	n.
	Where I was held was in the basement of a building like this. Beni, bunun gibi bir binanın bodrum katında tutmuşlardı. My parents both work and I got the whole basement to myself. Annem ve babam işe gidiyor ve bodrum katının tamamı bana ait. Tom discovered two dead bodies in his basement. Tom bodrum katında iki ceset keşfetti. There was a body in the basement. Bodrum katında bir ceset vardı. Dan found Linda on the floor of the basement with a serious wound in the head. Dan Linda'yı kafasında ciddi bir yara ile bodrum katında buldu. I slept on a cot in Tom's basement last night. Dün gece Tom'un bodrum katında bir bebek karyolasında yattım. Layla was in the basement. Leyla bodrum katındaydı. Are you sure Tom will let us sleep in his basement? Tom'un onun bodrum katında yatmamıza izin vereceğinden emin misin? There's a pool table in Tom's basement. Tom'un bodrum katında bir bilardo masası var. What do you expect to find in Tom's basement? Tom'un bodrum katında ne bulmayı bekliyorsun? There's a laundromat in the basement of our apartment building. Bizim apartmanın bodrum katında bir çamaşırhane var. I hid in the basement. Bodrum katında saklandım. Dan found Linda on the floor of the basement with a serious wound in the head. Dan, Linda'yı bodrum katında başından ciddi bir yara almış halde buldu. Tom went down to the basement. Tom bodrum katına indi. Tom doesn't live in the basement. Tom bodrum katında yaşamıyor. The basements of the houses are likely to have problems. Evlerin bodrum katlarında sorun olması muhtemel. Show More (13)
3	basement	zemin kat	n.
	Fadil went to the basement. Fadıl zemin kata gitti. Sami was in the basement. Sami zemin kattaydı. Tom went down to the basement. Tom zemin kata indi. There was a body in the basement. Zemin katta bir ceset vardı. We took the elevator down to the basement. Asansörle zemin kata indik. The kitchen is in the basement. Mutfak zemin kattadır. Show More (3)
4	basement	bodrum katı	n.
	Can you put these in the basement? Bunları bodrum katına koyabilir misin? Where I was held was in the basement of a building like this. Tutulduğum yer buna benzer bir binanın bodrum katıydı. My parents both work and I got the whole basement to myself. Annem de babam da çalışıyor ve koca bodrum katı bana ait. Where I was held was in the basement of a building like this. Tutulduğum yer böyle bir binanın bodrum katıydı. The only place Tom hadn't looked was in the basement. Tom'un bakmadığı tek yer bodrum katıydı. Show More (2)