|
- I'm not sure, but I think Tom wants to be a teacher.
- Emin değilim ama sanırım Tom öğretmen olmak istiyor.
- You should be a teacher.
- Öğretmen olmalısınız.
- I'd love to be a teacher.
- Öğretmen olmayı çok isterim.
- I enjoy being a teacher.
- Öğretmen olmaktan hoşlanıyorum.
- Tom told me that his father was a teacher.
- Tom bana babasının öğretmen olduğunu söyledi.
- I'm pretty sure Tom is a teacher.
- Tom'un bir öğretmen olduğundan oldukça eminim.
- Tom told Mary that he was a teacher.
- Tom Mary'ye bir öğretmen olduğunu söyledi.
- I don't think you're fit to be a teacher here.
- Burada öğretmen olmak için uygun olduğunu sanmıyorum.
- Tom didn't think that Mary was a teacher.
- Tom, Mary'nin öğretmen olduğunu düşünmüyordu.
- He told me that his father was a teacher.
- O, bana babasının bir öğretmen olduğunu söyledi.
- Tom might have been a teacher once.
- Tom bir zamanlar öğretmen olmuş olabilir.
- You're unfit to be a teacher.
- Bir öğretmen olmak için uygun değilsin.
- I enjoy being a teacher.
- Bir öğretmen olmayı seviyorum.
- I intended to have been a teacher.
- Öğretmen olmak niyetindeydim.
- Tom told me that his father was a teacher, too.
- Tom bana babasının da bir öğretmen olduğunu söyledi.
- You should be a teacher.
- Öğretmen olmalısın.
- He's not fit to be a teacher.
- Öğretmen olmak için uygun değil.
- I don't think I have what it takes to be a teacher.
- Öğretmen olmak için gerekenlere sahip olduğumu sanmıyorum.
- I always thought you should've been a teacher.
- Her zaman bir öğretmen olman gerektiğini düşündüm.
- She wanted to be a teacher.
- Öğretmen olmak istiyordu.
- Tom doesn't have what it takes to be a teacher.
- Tom bir öğretmen olmak için gerekenlere sahip değildir.
- Tom isn't fit to be a teacher.
- Tom öğretmen olmak için uygun değil.
- Tom didn't think that Mary was a teacher.
- Tom Mary'nin bir öğretmen olduğunu düşünmedi.
- Tom is unfit to be a teacher.
- Tom öğretmen olmak için uygun değildir.
- I know that you are a teacher.
- Senin bir öğretmen olduğunu biliyorum.
- I think I'd like to be a teacher.
- Sanırım öğretmen olmak isterdim.
- I thought you were a teacher.
- Öğretmen olduğunu sanıyordum.
- I didn't know Tom was a teacher.
- Tom'un öğretmen olduğunu bilmiyordum.
- Tom thought that Mary was a teacher.
- Tom, Mary'nin öğretmen olduğunu sanıyordu.
- I like being a teacher.
- Ben öğretmen olmaktan hoşlanıyorum.
- I'm not sure, but I think Tom wants to be a teacher.
- Emin değilim, ama bence Tom öğretmen olmak istiyor.
- You look a little young to be a teacher.
- Öğretmen olmak için biraz genç görünüyorsun.
- I'm proud to be a teacher.
- Öğretmen olmaktan gurur duyuyorum.
- Tom will be a teacher someday.
- Tom bir gün öğretmen olacak.
- Tom told Mary that he was a teacher.
- Tom, Mary'ye öğretmen olduğunu söyledi.
- I'm pretty sure Tom is a teacher.
- Tom'un bir öğretmen olduğuna eminim.
- Tom told me he wanted to be a teacher.
- Tom bana öğretmen olmak istediğini söyledi.
- Tom told me he wanted to be a teacher.
- Tom bana bir öğretmen olmak istediğini söyledi.
- I think I'd like to be a teacher.
- Sanırım bir İngilizce öğretmeni olmak istiyorum.
- I didn't know Tom was a teacher.
- Tom'un bir öğretmen olduğunu bilmiyordum.
- I'm going to be a teacher.
- Bir öğretmen olacağım.
- I had no idea you were a teacher.
- Öğretmen olduğunu bilmiyordum.
- I always wanted to be a teacher.
- Hep öğretmen olmak istemişimdir.
- He told me that his father was a teacher.
- Babasının öğretmen olduğunu söyledi.
- Tom made up his mind to be a teacher.
- Tom öğretmen olmaya karar verdi.
- My sister has made up her mind to be a teacher.
- Kız kardeşim öğretmen olmaya karar verdi.
- You look a little young to be a teacher.
- Sen öğretmen olmak için biraz genç görünüyorsun.
- I'm going to be a teacher.
- Öğretmen olacağım.
- Tom told me that his father was a teacher, too.
- Tom bana babasının da öğretmen olduğunu söyledi.
- I like being a teacher.
- Öğretmen olmayı seviyorum.
- My sister has made up her mind to be a teacher.
- Kız kardeşim bir öğretmen olmaya karar verdi.
- Is Tom going to be a teacher?
- Tom öğretmen olacak mı?
- Tom is unfit to be a teacher.
- Tom öğretmen olmak için uygun değil.
- I wanted to be a teacher.
- Öğretmen olmak istiyordum.
- Tom has never been a teacher.
- Tom hiç öğretmen olmadı.
- Tom is going to be a teacher.
- Tom bir öğretmen olacak.
- You said you wanted to be a teacher.
- Öğretmen olmak istediğini söylemiştin.
- At first, I thought he was a teacher, but he wasn't.
- İlk başta onun bir öğretmen olduğunu düşündüm ama değilmiş.
- You're unfit to be a teacher.
- Öğretmen olmaya uygun değilsin.
- Tom aspires to be a teacher.
- Tom öğretmen olmak istiyor.
- Tom thought Mary was a teacher.
- Tom, Mary'nin öğretmen olduğunu sanıyordu.
- Tom doesn't have what it takes to be a teacher.
- Tom öğretmen olmak için gerekenlere sahip değil.
- Tom aspires to be a teacher.
- Tom bir öğretmen olmayı çok istiyor.
- I love being a teacher.
- Öğretmen olmayı seviyorum.
- You said you wanted to be a teacher.
- Sen, öğretmen olmak istediğini söyledin.
- She will be a teacher.
- O bir öğretmen olacak.
- I always wanted to be a teacher.
- Her zaman bir öğretmen olmak istedim.
- He made up his mind to be a teacher.
- Öğretmen olmayı kafasına koymuştu.
- My son is going to be a teacher.
- Oğlum öğretmen olacak.
- Tom isn't cut out to be a teacher.
- Tom öğretmen olmak için biçilmiş kaftan değil.
- Tom wants to be a teacher.
- Tom öğretmen olmak istiyor.
- Tom knew that Mary was a teacher.
- Tom, Mary'nin öğretmen olduğunu biliyordu.
- Being a teacher is very hard work.
- Bir öğretmen olmak çok zor bir iştir.
- Tom is going to be a teacher.
- Tom öğretmen olacak.
- Tom wanted to be a teacher.
- Tom öğretmen olmak istiyordu.
- I intended to have been a teacher.
- Bir öğretmen olmaya niyet ettim.
- Tom knew that Mary was a teacher.
- Tom Mary'nin bir öğretmen olduğunu biliyordu.
- I know that you are a teacher.
- Öğretmen olduğunuzu biliyorum.
- I wanted to be a teacher.
- Ben bir öğretmen olmak istiyordum.
- I'm going to miss being a teacher.
- Öğretmen olmayı özleyeceğim.
- I don't know how many years Tom has been a teacher.
- Tom'un kaç yıldır öğretmen olduğunu bilmiyorum.
- At first, I thought he was a teacher, but he wasn't.
- İlk önce öğretmen olduğunu sanmıştım ama değilmiş.
- I plan to be a teacher someday.
- Bir gün öğretmen olmayı planlıyorum.
- Tom said he thought that Mary was a teacher.
- Tom Mary'nin bir öğretmen olduğunu düşündüğünü söyledi.
- He has no capacity to be a teacher.
- O bir öğretmen olma yeteneğine sahip değil.
- I'd love to be a teacher.
- Bir öğretmen olmak istiyorum.
- I don't think I have what it takes to be a teacher.
- Bir öğretmen olmak için gerekli yeteneklere sahip olduğumu sanmıyorum.
- Being a teacher is hard work.
- Bir öğretmen olmak zor iş.
- I've never been a teacher.
- Ben hiç öğretmen olmadım.
- She wanted to be a teacher.
- O bir öğretmen olmak istedi.
- My son is going to be a teacher.
- Oğlum bir öğretmen olacak.
- Tom made up his mind to be a teacher.
- Tom bir öğretmen olmaya karar verdi.
- Tom should've been a teacher.
- Tom öğretmen olmalıydı.
- I know you like being a teacher.
- Bir öğretmen olmayı sevdiğini biliyorum.
- Tom should be a teacher.
- Tom öğretmen olmalı.
- I wonder if Tom is a teacher.
- Tom'un bir öğretmen olup olmadığını merak ediyorum.
- Tom will be a teacher.
- Tom öğretmen olacak.
- Tom should be a teacher.
- Tom bir öğretmen olmalı.
- Tom thought that Mary was a teacher.
- Tom Mary'nin bir öğretmen olduğunu düşündü.
- I know you like being a teacher.
- Öğretmen olmayı sevdiğini biliyorum.
- I had no idea you were a teacher.
- Öğretmen olduğuna dair fikrim yoktu.
- Tom doesn't think Mary is cut out to be a teacher.
- Tom, Mary'nin öğretmen olmak için biçilmiş kaftan olduğunu düşünmüyor.
- Tom is not cut out to be a teacher.
- Tom öğretmen olmak için biçilmiş kaftan değil.
- He's not fit to be a teacher.
- O bir öğretmen olmak için uygun değil.
- He is unfit to be a teacher.
- O, bir öğretmen olmak için uygun değil.
- Being a teacher is hard work.
- Öğretmen olmak zor iştir.
- I always thought you should've been a teacher.
- Her zaman öğretmen olman gerektiğini düşünmüşümdür.
- Just like his parents, he will be a teacher.
- Tıpkı ailesi gibi o da öğretmen olacak.
- Are you going to still be a teacher here next year?
- Gelecek yıl yine burada öğretmen olacak mısın?
- Tom will be a teacher.
- Tom bir öğretmen olacak.
- Tom said he thought that Mary was a teacher.
- Tom, Mary'nin bir öğretmen olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Being a teacher is very hard work.
- Öğretmen olmak çok zor bir iş.
- He is unfit to be a teacher.
- Öğretmen olmak için uygun değil.
- I have a friend whose father is a teacher.
- Babası öğretmen olan bir arkadaşım var.
- Tom thought Mary was a teacher.
- Tom Mary'nin bir öğretmen olduğunu düşündü.
Show More (112)
|
