1 |
be discovered |
keşfedilmek |
v. |
|
- Actinium was discovered by André-Louis Debierne in 1899.
- Aktinyum 1899 yılında André-Louis Debierne tarafından keşfedilmiştir.
- We've been discovered.
- Keşfedildik.
- Sami's body was discovered at the edge of a lake.
- Sami'nin cesedi bir gölün kenarında keşfedildi.
- The skeleton of Richard III was discovered under a parking lot.
- III. Richard'ın iskeleti bir otoparkın altında keşfedildi.
- Rich mineral deposits have been discovered recently in Afghanistan.
- Afganistan'da son zamanlarda zengin maden yatakları keşfedildi.
- America was discovered by Columbus in 1492.
- Amerika 1492 yılında Kolomb tarafından keşfedildi.
- Before electricity was discovered, Christmas trees used to be lit by candles.
- Elektrik keşfedilmeden önce Noel ağaçları mumlarla aydınlatılırdı.
- Brazil was discovered 515 years ago.
- Brezilya 515 yıl önce keşfedildi.
- How many planets are discovered every year?
- Her yıl kaç gezegen keşfediliyor?
- You're bound to be discovered.
- Keşfedilmek zorundasın.
- A new planet has been discovered.
- Yeni bir gezegen keşfedildi.
- The diamond was discovered by a boy in 1873.
- Elmas 1873 yılında bir çocuk tarafından keşfedildi.
- A great treasure was discovered in a sunken ship.
- Batık bir gemide büyük bir hazine keşfedildi.
- America was discovered by Columbus in 1492.
- Amerika 1492 yılında Columbus tarafından keşfedildi.
- How many planets are discovered every year?
- Her yıl kaç tane gezegen keşfedilir?
- A statue was discovered.
- Bir heykel keşfedildi.
- It was discovered by Tom.
- Tom tarafından keşfedildi.
- The world's largest dinosaur footprints have been discovered in Western Australia.
- Dünyanın en büyük dinozor ayak izleri Batı Avustralya'da keşfedildi.
- Gold was discovered there.
- Orada altın keşfedildi.
- A sculpture was discovered.
- Bir heykel keşfedildi.
- How many animal species are discovered every year?
- Her yıl kaç hayvan türü keşfediliyor?
- A mysterious chamber has been discovered inside the pyramid.
- Piramidin içinde gizemli bir oda keşfedildi.
- How many exoplanets have been discovered so far?
- Şimdiye kadar kaç ötegezegen keşfedildi?
- Our secret was discovered by the government.
- Sırrımız hükümet tarafından keşfedildi.
- We've been discovered.
- Biz keşfedildik.
- Gold had been discovered in California.
- Kaliforniya'da altın keşfedilmişti.
- The Stone Age ruins were discovered.
- Taş Devri kalıntıları keşfedildi.
- How many animal species are discovered every year?
- Her yıl kaç tane hayvan türü keşfedilir?
- It was discovered that Layla was pregnant.
- Leyla'nın hamile olduğu keşfedildi.
- Hundreds of extrasolar planets have been discovered.
- Yüzlerce güneş dışı gezegen keşfedildi.
- Gold was discovered there.
- Altın orada keşfedildi.
- Gold had been discovered in California.
- Altın Kaliforniya'da keşfedildi.
- A new ancient pyramid has been discovered in Egypt.
- Mısır'da yeni bir antik piramit keşfedildi.
Show More (30)
|
2 |
be discovered |
bulunmak |
v. |
|
- Tom's body was discovered near Mary's house.
- Mary'nin evinin yakınında Tom'un cesedi bulundu.
- Sami's body was discovered by a farmer.
- Sami'nin cesedi bir çiftçi tarafından bulundu.
- The next day the wreck of the ship was discovered on the shore.
- Ertesi gün geminin enkazı kıyıda bulundu.
- I heard that footprints of an abominable snowman have been discovered in the Himalayas.
- Himalayalar'da korkunç bir kar adamının ayak izlerinin bulunduğunu duydum.
- A statue was discovered.
- Bir heykel bulundu.
- Sami's body was discovered at the edge of a lake.
- Sami'nin cesedi bir gölün kenarında bulundu.
- The skeleton of Richard III was discovered under a parking lot.
- Üçüncü Richard'ın iskeleti bir otoparkın altında bulundu.
- Tom's body was discovered near Mary's house.
- Tom'un cesedi Mary'nin evinin yakınında bulundu.
- Every Sunday, a new body was discovered.
- Her pazar günü, yeni bir ceset bulundu.
- Every Sunday, a new body was discovered.
- Her pazar yeni bir ceset bulunuyordu.
- Sami's decapitated body was discovered inside Layla's apartment.
- Sami'nin başı kesilmiş cesedi Layla'nın dairesinde bulundu.
- A mysterious chamber has been discovered inside the pyramid.
- Piramidin içinde gizemli bir oda bulundu.
- Several bodies were discovered.
- Birkaç ceset bulundu.
- No weapons were discovered.
- Hiç silah bulunmadı.
- A young girl's body was discovered near Dan's home.
- Dan'ın evinin yakınında genç bir kızın cesedi bulundu.
- He was discovered unconscious on the floor of the kitchen.
- O, mutfak zemininde baygın bulundu.
- Fadil's body was discovered near Layla's house.
- Fadıl'ın cesedi Leyla'nın evinin yakınında bulundu.
- A young girl's body was discovered near Dan's home.
- Dan'in evinin yakınlarında genç bir kızın cesedi bulundu.
- He was discovered unconscious on the floor of the kitchen.
- Mutfakta yerde baygın bulundu.
- A new planet has been discovered.
- Yeni bir gezegen bulundu.
Show More (17)
|
3 |
be discovered |
ortaya çıkarılmak |
v. |
|
- Their plot to start a fire was discovered by the police.
- Yangın çıkarma planları polis tarafından ortaya çıkarıldı.
Show More (-2)
|