|
- Tom should be early.
- Tom erken gelmeli.
- Tom and I are early.
- Tom ve ben erken geldik.
- Tom doesn't think Mary will be early.
- Tom Mary'nin erken geleceğini düşünmüyor.
- Tom is early.
- Tom erken geldi.
- Tom likes to be early.
- Tom erken gelmeyi sever.
- Tom won't likely be early.
- Tom muhtemelen erken gelmeyecek.
- I don't like to be early.
- Erken gelmeyi sevmem.
- Tom is early, isn't he?
- Tom erken geldi, değil mi?
- I'm sure Tom will be early.
- Eminim Tom erken gelecektir.
- Tom thinks Mary won't be early.
- Tom, Mary'nin erken gelmeyeceğini düşünüyor.
- The eight o'clock bus was early today.
- Sekiz otobüsü bugün erken geldi.
- Tom said Mary was likely to be early.
- Tom Mary'nin muhtemelen erken geleceğini söyledi.
- Tom is going to be early.
- Tom erken gelecek.
- I doubt that Tom will be early.
- Tom'un erken geleceğinden şüpheliyim.
- Tom was early for his appointment.
- Tom randevusuna erken gelmişti.
- Tom doesn't like to be early.
- Tom erken gelmekten hoşlanmaz.
- Tom told Mary that she was early.
- Tom, Mary'e erken geldiğini söyledi.
- Tom will be early.
- Tom erken gelecek.
- Tom said that he'd be early.
- Tom erken geleceğini söyledi.
- Tom said that Mary was likely to be early.
- Tom, Mary'nin erken gelmiş olabileceğini söyledi.
- Tom will probably be early.
- Tom muhtemelen erken gelecek.
- I didn't know Tom would be early.
- Tom'un erken geleceğini bilmiyordum.
- Tom is likely going to be early.
- Tom muhtemelen erken gelecek.
- Tom will likely be early.
- Tom muhtemelen erken gelecek.
- You are early.
- Erken geldin.
- Tom is early again.
- Tom yine erken geldi.
- Tom told Mary that she was early.
- Tom, Mary'ye erken geldiğini söyledi.
- Tom is probably going to be early.
- Tom muhtemelen erken gelecek.
- Tom could be early.
- Tom erken gelebilir.
- Tom was early.
- Tom erken gelmişti.
- Tom wanted to be early.
- Tom erken gelmek istedi.
- Tom didn't think Mary would be early.
- Tom, Mary'nin erken geleceğini düşünmüyordu.
- Tom didn't think Mary would be early.
- Tom Mary'nin erken geleceğini düşünmemişti.
- Tom always seems to be early.
- Tom her zaman erken gelir.
- Tom knew that I'd be early.
- Tom erken geleceğimi biliyordu.
- Tom told me that he thought Mary would be early.
- Tom bana Mary'nin erken geleceğini düşündüğünü söyledi.
- I didn't know I'd be early.
- Erken geleceğimi bilmiyordum.
- I know Tom was early.
- Tom'un erken geldiğini biliyorum.
- Tom told me that he was early.
- Tom bana erken geldiğini söyledi.
- Tom thinks Mary will be early.
- Tom, Mary'nin erken geleceğini düşünüyor.
- Tom said that he thought Mary would be early.
- Tom, Mary'nin erken geleceğini düşündüğünü söyledi.
- Tom said he thought Mary would be early.
- Tom, Mary'nin erken geleceğini düşündüğünü söyledi.
- Tom might be early.
- Tom erken gelmiş olabilir.
- I plan on being early.
- Erken gelmeyi planlıyorum.
- Tom thinks Mary will be early.
- Tom Mary'nin erken geleceğini düşünüyor.
- I like to be early.
- Erken gelmeyi seviyorum.
- Tom was early for church.
- Tom kiliseye erken gelmişti.
- Tom said that Mary would be early.
- Tom, Mary'nin erken geleceğini söyledi.
- Tom might be early.
- Tom erken gelebilir.
- Tom thought Mary would be early.
- Tom, Mary'nin erken geleceğini düşündü.
- I'm sure Tom won't be early.
- Tom'un erken gelmeyeceğinden eminim.
- Tom is likely to be early.
- Tom muhtemelen erken gelecek.
- I wanted to be early.
- Erken gelmek istedim.
- Tom will likely be early.
- Tom muhtemelen erken gelecektir.
- I'm sure Tom will be early.
- Tom'un erken geleceğinden eminim.
- I'm sure Tom won't be early.
- Tom'un erken gelmeyeceğine eminim.
- Tom thought Mary would be early.
- Tom Mary'nin erken geleceğini düşündü.
- Tom thinks Mary won't be early.
- Tom Mary'nin erken gelmeyeceğini düşünüyor.
- I'll try to be early.
- Erken gelmeye çalışacağım.
- Tom doesn't think Mary will be early.
- Tom, Mary'nin erken geleceğini düşünmüyor.
- The train is early.
- Tren erken geldi.
- Tom said that Mary was likely to be early.
- Tom Mary'nin muhtemelen erken geleceğini söyledi.
- Tom doesn't like to be early.
- Tom erken gelmeyi sevmez.
- Tom will probably be early.
- Tom muhtemelen erken gelecektir.
- Tom said Mary was likely to be early.
- Tom, Mary'nin erken gelebileceğini söyledi.
- I hope Tom is early.
- Tom'un erken geldiğini umuyorum.
Show More (63)
|
