|
- You won't be forgotten.
- Unutulmayacaksınız.
- Tom won't be forgotten.
- Tom unutulmayacak.
- You'll never be forgotten.
- Asla unutulmayacaksın.
- They were forgotten.
- Unutulmuşlardı.
- There is nothing new except what has been forgotten.
- Unutulanlar dışında yeni bir şey yok.
- This fact must not be forgotten.
- Bu gerçek unutulmamalı.
- Tom is never going to be forgotten.
- Tom asla unutulmayacak.
- I was forgotten.
- Unutulmuştum.
- His name was forgotten.
- Onun adı unutuldu.
- Defeated revolutions are forgotten quickly.
- Başarısızlığa uğramış devrimler çabucak unutulur.
- You won't be forgotten.
- Sen unutulmayacaksın.
- The meaning of life is to be forgotten as if you never were.
- Hayatın anlamı, hiç olmamış gibi unutulmaktır.
- You've been forgotten.
- Unutuldun.
- You've been forgotten.
- Sen unutuldun.
- They were forgotten.
- Unutuldular.
- Some things can't be forgotten.
- Bazı şeyler unutulamaz.
- Fadil and Layla's disputes were forgotten.
- Fadıl ve Leyla'nın tartışmaları unutuldu.
- The meaning of life is to be forgotten as if you never were.
- Yaşamın anlamı, sanki hiç yaşamamış gibi unutulmaktır.
- They were forgotten.
- Unutulmuşlar.
- Defeated revolutions are forgotten quickly.
- Yenilen devrimler çabuk unutulur.
- Tom will never be forgotten.
- Tom asla unutulmayacak.
- The event was forgotten in progress of time.
- Zamanla olay unutuldu.
- The tragedy of war must not be forgotten.
- Savaşın trajedisi unutulmamalıdır.
- The event was forgotten in progress of time.
- Olay zaman içinde unutuldu.
- Tom hasn't been forgotten.
- Tom unutulmadı.
- His name was forgotten.
- İsmi unutulmuş.
- I was forgotten.
- Unutuldum.
- This fact must not be forgotten.
- Bu gerçek unutulmamalıdır.
- Nobody has been forgotten and nothing has been forgotten.
- Kimse unutulmadı ve hiçbir şey unutulmadı.
- Let everything be forgotten!
- Her şey unutulsun!
Show More (27)
|
