|
- We'll be prepared.
- Hazırlıklı olacağız.
- You'd better be prepared.
- Hazırlıklı olsan iyi olur.
- We have to be prepared to cope with violent storms.
- Şiddetli fırtınalara karşı hazırlıklı olmalıyız.
- Please be prepared for emergencies.
- Lütfen acil durumlar için hazırlıklı olun.
- Tom said Mary is prepared.
- Tom, Mary'nin hazırlıklı olduğunu söyledi.
- Tom should've been prepared.
- Tom hazırlıklı olmalıydı.
- Tom told Mary that he was prepared.
- Tom Mary'ye hazırlıklı olduğunu söyledi.
- You should be prepared for emergencies.
- Acil durumlar için hazırlıklı olmalısınız.
- You must be prepared for an emergency.
- Acil bir durum için hazırlıklı olmalısınız.
- We have to be prepared.
- Hazırlıklı olmak zorundayız.
- We have to be prepared for that.
- Onun için hazırlıklı olmak zorundayız.
- We have to be prepared for the worst.
- En kötüsüne hazırlıklı olmalıyız.
- Tom said Mary was prepared.
- Tom, Mary'nin hazırlıklı olduğunu söyledi.
- We must always be prepared against disasters.
- Afetlere karşı her zaman hazırlıklı olmalıyız.
- You need to be prepared.
- Siz hazırlıklı olmalısınız.
- Tom told me he was prepared.
- Tom bana hazırlıklı olduğunu söyledi.
- Tom said that Mary was prepared.
- Tom, Mary'nin hazırlıklı olduğunu söyledi.
- I like to be prepared.
- Hazırlıklı olmaktan hoşlanırım.
- We need to be prepared.
- Hazırlıklı olmalıyız.
- Always be prepared for the worst.
- Her zaman en kötüsüne hazırlıklı olun.
- They need to be prepared to pay more.
- Daha fazla ödemeye hazırlıklı olmalılar.
- We'll have to be prepared.
- Hazırlıklı olmalıyız.
- We must always be prepared for the worst.
- Her zaman en kötüsü için hazırlıklı olmalıyız.
- We need to be prepared for the worst.
- En kötüsüne hazırlıklı olmalıyız.
- Be prepared for the rejection.
- Red için hazırlıklı olun.
- Tom will be prepared for it.
- Tom buna hazırlıklı olacak.
- We need to be prepared for trouble.
- Belaya hazırlıklı olmalıyız.
- Tom won't likely be prepared.
- Tom muhtemelen hazırlıklı olmayacaktır.
- Life belongs to the living, and he who lives must be prepared for change.
- Hayat yaşayanlara aittir ve yaşayan biri değişime hazırlıklı olmalıdır.
- It's always better to be prepared.
- Hazırlıklı olmak her zaman daha iyidir.
- Tom told Mary that he thought John was prepared.
- Tom Mary'ye John'un hazırlıklı olduğunu düşündüğünü söyledi.
- That wasn't something I was prepared for.
- Bu hazırlıklı olduğum bir şey değildi.
- They said they were prepared.
- Hazırlıklı olduklarını söylediler.
- We should be prepared for that contingency.
- Bu olasılık için hazırlıklı olmalıyız.
- I want you to be prepared.
- Hazırlıklı olmanı istiyorum.
- I know that Tom is prepared.
- Tom'un hazırlıklı olduğunu biliyorum.
- We should be prepared for that contingency.
- Bu durum için hazırlıklı olmalıyız.
- Tom is going to be prepared.
- Tom hazırlıklı olacak.
- Be prepared to evacuate in case of emergencies.
- Acil durumlarda tahliye için hazırlıklı olun.
- We have to be prepared for that.
- Buna hazırlıklı olmalıyız.
- You have to be prepared for anything.
- Her şeye hazırlıklı olmalısınız.
- You must be prepared for an emergency.
- Acil bir durum için hazırlıklı olmalısın.
- We need to be prepared for the worst.
- En kötüsü için hazırlıklı olmamız gerekiyor.
- Always be prepared for the worst.
- Daima en kötüsüne hazırlıklı olun.
- I should've been prepared.
- Hazırlıklı olmalıydım.
- I like to be prepared.
- Hazırlıklı olmayı severim.
- Always be prepared for the worst.
- Her zaman en kötüsü için hazırlıklı olun.
- We have to be prepared for the worst.
- En kötüsü için hazırlıklı olmak zorundayız.
- You have to be prepared.
- Hazırlıklı olmalısın.
- We must always be prepared for the worst.
- Her zaman en kötüsüne hazırlıklı olmalıyız.
- We must always be prepared against disasters.
- Felaketlere karşı her zaman hazırlıklı olmalıyız.
- Tom told me that he thought Mary was prepared.
- Tom bana Mary'nin hazırlıklı olduğunu düşündüğünü söyledi.
- Be prepared for the rejection.
- Reddedilmeye hazırlıklı olun.
- We have to be prepared.
- Hazırlıklı olmalıyız.
- I didn't think Tom would be prepared.
- Tom'un hazırlıklı olacağını sanmıyordum.
- You have to be prepared for whatever happens.
- Ne olursa olsun hazırlıklı olmalısınız.
- Tom isn't likely to be prepared.
- Tom'un hazırlıklı olma ihtimali yok.
- I thought I was prepared for that.
- Bunun için hazırlıklı olduğumu sanıyordum.
- Tom is likely to be prepared, isn't he?
- Tom hazırlıklı olmalı, değil mi?
- Tom will likely be prepared.
- Tom muhtemelen hazırlıklı olacak.
- I need to be prepared.
- Hazırlıklı olmalıyım.
- We have to be prepared for everything.
- Her şeye hazırlıklı olmalıyız.
- Tom needs to be prepared.
- Tom'un hazırlıklı olması gerekiyor.
- We need to be prepared.
- Biz hazırlıklı olmalıyız.
- You were supposed to be prepared.
- Hazırlıklı olman gerekiyordu.
- Be prepared for delays.
- Gecikmelere hazırlıklı olun.
- I try to always be prepared.
- Her zaman hazırlıklı olmaya çalışırım.
- You need to be prepared.
- Senin hazırlıklı olman lazım.
- You have to be prepared for whatever happens.
- Olanlar için hazırlıklı olmalısın.
Show More (66)
|