|
- Sami's pickup was stolen.
- Sami'nin pikabı çalınmıştı.
- My money was stolen.
- Param çalınmıştı.
- It was stolen.
- Çalınmıştı.
- It must've been stolen.
- O çalınmış olmalı.
- Sami's pickup was stolen.
- Sami'nin kamyoneti çalınmıştı.
- The car was stolen.
- Araba çalınmıştı.
- The police found my bicycle that had been stolen.
- Polis, çalınmış bisikletimi buldu.
- Sami's boat was stolen.
- Sami'nin kayığı çalınmıştı.
- The jewel had been stolen during the night.
- Mücevher gece çalınmıştı.
- No money was stolen.
- Para çalınmadı.
- The donations were stolen from the box.
- Bağışlar kutudan çalınmış.
- My luggage has been stolen.
- Valizim çalınmış.
- No money was stolen.
- Hiç para çalınmadı.
- All of the money in the cupboard was stolen.
- Dolaptaki tüm para çalınmış.
- Sami's items were stolen.
- Sami'nin eşyaları çalınmıştı.
- Nothing was stolen.
- Hiçbir şey çalınmadı.
- It must've been stolen.
- Çalınmış olmalı.
- Tom went swimming in the river, but when he got out, his clothes had been stolen.
- Tom nehirde yüzmeye gitti, ama o dışarı çıktığında elbiseleri çalınmıştı.
Show More (15)
|
