|
- I was surprised to see an old friend of mine there.
- Eski bir arkadaşımı orada görmek beni şaşırttı.
- I was surprised to see Tom at the concert.
- Tom'u konserde görmek beni şaşırttı.
- I was surprised Tom didn't come yesterday.
- Tom'un dün gelmemesi beni şaşırttı.
- The real answer is surprising.
- Gerçek cevap şaşırtıcı.
- This is surprising.
- Bu şaşırtıcı.
- What was surprising?
- Şaşırtıcı olan neydi?
- That he comes here is surprising.
- Buraya gelmesi şaşırtıcı.
- Tom and Mary were surprised to see John and Alice.
- John ve Alice'i görmek Tom ve Mary'yi şaşırttı.
- This is surprising.
- Bu çok şaşırtıcı.
- He was surprised to see her.
- Onu görmek onu şaşırttı.
- That was surprising.
- O şaşırtıcıydı.
- The results were surprising.
- Sonuçlar şaşırtıcıydı.
- The changes were surprising.
- Değişiklikler şaşırtıcıydı.
- That is surprising.
- Bu şaşırtıcı.
- It was surprising to see how fast the child grew up.
- Çocuğun ne kadar hızlı büyüdüğünü görmek şaşırtıcıydı.
- It was surprising that she said that.
- Bunu söylemesi şaşırtıcıydı.
- Tom's answer was surprising.
- Tom'un cevabı şaşırtıcıydı.
- It was surprising to see how fast the child grew up.
- Çocuğun bu kadar hızlı büyüdüğünü görmek şaşırtıcıydı.
- The news was surprising.
- Haberler şaşırtıcıydı.
- The news was surprising.
- Haber şaşırtıcıydı.
- Seeing something in a different context than the accustomed one can be surprising.
- Bir şeyi alışılagelenden farklı bir bağlamda görmek şaşırtıcı olabilir.
- That he comes here is surprising.
- Onun buraya gelmesi şaşırtıcı.
- I was surprised to learn that the library had only about four thousand books.
- Kütüphanenin sadece dört bin kitaba sahip olduğunu öğrenmek beni şaşırttı.
- That was surprising.
- Bu şaşırtıcıydı.
- The real answer is surprising.
- Gerçek cevap şaşırtıcıdır.
- That must've been surprising.
- Bu şaşırtıcı olmalı.
- It was surprising that she said that.
- Onun bunu söylemesi şaşırtıcıydı.
- The idea that air has weight was surprising to the child.
- Havanın ağırlığa sahip olma fikri çocuklara şaşırtıcı geldi.
- What Tom said was surprising.
- Tom'un söylediği şaşırtıcıydı.
- The number of people who die in traffic accidents is surprising.
- Trafik kazalarında ölen insan sayısı şaşırtıcıdır.
- The idea that air has weight was surprising to the child.
- Havanın ağırlığı olduğu fikri çocuğa şaşırtıcı geldi.
- The number of people who die in traffic accidents is surprising.
- Trafik kazalarında ölen insanların sayısı şaşırtıcı.
- I am surprised to learn this.
- Bunu öğrenmek beni şaşırttı.
- What Tom said was surprising.
- Tom'un söyledikleri şaşırtıcıydı.
Show More (31)
|
