|
- I know that Tom is ticklish.
- Tom'un gıdıklandığını biliyorum.
- I wonder if Tom is ticklish.
- Tom'un gıdıklanıp gıdıklanmadığını merak ediyorum.
- Tom said that Mary is ticklish.
- Tom, Mary'nin gıdıklandığını söyledi.
- Tom said that he was ticklish.
- Tom gıdıklandığını söyledi.
- Tom is ticklish.
- Tom gıdıklanır.
- Tom told Mary that he was ticklish.
- Tom Mary'ye gıdıklandığını söyledi.
- Tom told me he was ticklish.
- Tom bana gıdıklandığını söyledi.
- Tom said Mary is ticklish.
- Tom Mary'nin gıdıklanır olduğunu söyledi.
- I wonder if Tom is ticklish.
- Tom'un gıdıklanıp gıdıklanmadığını bilmiyorum.
- I wonder whether or not Tom is ticklish.
- Tom'un gıdıklanıp gıdıklanmadığını merak ediyorum.
- I used to be ticklish.
- Ben gıdıklanırdım.
- Tom said Mary was ticklish.
- Tom, Mary'nin gıdıklandığını söyledi.
- I wonder whether Tom is ticklish or not.
- Tom'un gıdıklanıp gıdıklanmadığını merak ediyorum.
- Tom said that Mary was ticklish.
- Tom, Mary'nin gıdıklandığını söyledi.
- I used to be ticklish.
- Eskiden gıdıklanırdım.
- Tom may be ticklish.
- Tom gıdıklanabilir.
- Tom said Mary is ticklish.
- Tom, Mary'nin gıdıklandığını söyledi.
- Tom told Mary that he was ticklish.
- Tom Mary'e gıdıklandığını söyledi.
Show More (15)
|