|
- It took time, but it was worth it.
- Zaman aldı ama buna değdi.
- I hope it was worth it.
- Umarım buna değmiştir.
- It might be worth it.
- Buna değer olabilir.
- It's going to be worth it.
- Buna değecek.
- I thought it'd be worth it.
- Buna değeceğini düşündüm.
- I had to wait for a long time for Tom's answer, but it was worth it.
- Tom'un cevabı için uzun süre beklemek zorunda kaldım fakat o buna değdi.
- I thought it'd be worth it.
- Onun buna değeceğini düşündüm.
- I had to wait for a long time for Tom's answer, but it was worth it.
- Tom'un cevabını uzun süre beklemek zorunda kaldım ama buna değdi.
- I'm sure it was worth it.
- Buna değdiğine eminim.
- Would it be worth it?
- O buna değer miydi?
- I had to wait for Tom's reply for a long time, but it was worth it.
- Tom'un cevabı için uzun süre beklemek zorunda kaldım fakat o buna değdi.
- I'm sure it was worth it.
- Eminim buna değmiştir.
- It was worth it.
- Buna değdi.
- Perhaps it was worth it.
- Belki de buna değerdi.
- I just hope it was worth it.
- Umarım buna değer.
- It'll be worth it.
- Buna değecek.
- It took time, but it was worth it.
- Vakit aldı ama buna değerdi.
- The climb was worth it.
- Tırmanış buna değdi.
- I had to wait for Tom's reply for a long time, but it was worth it.
- Tom'un cevabını uzun süre beklemek zorunda kaldım ama buna değdi.
- It might be worth it.
- Buna değebilir.
- Would it be worth it?
- Buna değer mi?
- I just hope it was worth it.
- Ben sadece onun buna değer olduğunu umuyorum.
- It's going to be worth it.
- O buna değecek.
- I know it's going to be worth it.
- Buna değeceğini biliyorum.
Show More (21)
|
