|
- I do not believe that there is any real disagreement between us on this.
- Bu konuda aramızda gerçek bir anlaşmazlık olduğuna inanmıyorum.
- We shall grab every possible opportunity for fruitful cooperation between us.
- Aramızda verimli bir işbirliği için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğiz.
- Although there were differences between us, I must say that the atmosphere was good.
- Aramızda farklılıklar olsa da atmosferin iyi olduğunu söylemeliyim.
- The other issue that came up between us was the question of the payment of donors.
- Aramızda gündeme gelen bir diğer konu da bağışçılara ödeme yapılması meselesiydi.
- I think that, between us, we have succeeded in this.
- Aramızda kalsın, bu konuda başarılı olduğumuzu düşünüyorum.
- It is obvious that there is a gulf between us on some of the key elements.
- Bazı kilit unsurlar konusunda aramızda bir uçurum olduğu aşikârdır.
- To some extent, there have been major differences between us over this report.
- Bir dereceye kadar bu rapor konusunda aramızda büyük farklılıklar oldu.
- Of course, there will be some differences in emphasis between us.
- Elbette aramızda bazı vurgu farklılıkları olacaktır.
- We shall grab every possible opportunity for fruitful cooperation between us.
- Aramızda verimli bir işbirliği için mümkün olan her fırsatı değerlendirmeliyiz.
- We are, however, also well aware of the fact that there is a closeness between us and that we are partners.
- Bununla birlikte, aramızda bir yakınlık olduğunun ve ortak olduğumuzun da farkındayız.
- There is no disagreement between us on that.
- Bu konuda aramızda herhangi bir anlaşmazlık bulunmamaktadır.
- I do not think there is any difference between us and the Ombudsman.
- Ombudsman ile aramızda herhangi bir fark olduğunu düşünmüyorum.
- That way, there will be no misunderstandings between us next time.
- Bu şekilde bir dahaki sefere aramızda yanlış anlaşılmalar olmayacaktır.
- The only thing that can decide between us for the time being are precedents.
- Şu an için aramızda karar verebilecek tek şey emsal kararlardır.
- That way, there will be no misunderstandings between us next time.
- Bu şekilde, bir dahaki sefere aramızda yanlış anlaşılmalar olmayacaktır.
- There will always be disagreements between us and the United States.
- Amerika Birleşik Devletleri ile aramızda her zaman anlaşmazlıklar olacaktır.
- We have found evidence of increasingly frequent frustration between us and of alienation setting in.
- Aramızda giderek artan bir hayal kırıklığı ve yabancılaşma yaşandığına dair kanıtlar bulduk.
- There cannot be competition between us and America.
- Amerika ile aramızda bir rekabet olamaz.
- In any case, there has always been genuine dialogue between us.
- Her halükarda aramızda her zaman samimi bir diyalog olmuştur.
- My wife and I have one cell phone between us.
- Eşim ve benim aramızda bir cep telefonu var.
- The whole ship's between us and that hangar.
- O hangarla aramızda kocaman bir gemi var.
- Well, I'll be off then, since it's all over between us.
- O zaman ben gidiyorum, çünkü aramızda her şey bitti.
- I hope that there won't be any hard feelings between us.
- Umarım aramızda herhangi bir kırgınlık olmaz.
- That's a nice half way point between us.
- Bu aramızda güzel bir orta yol olur.
- The whole ship's between us and that hangar.
- Koca gemi o hangarla aramızda duruyor.
- That's a nice half way point between us.
- Bu aramızda güzel bir orta yol.
- I hope that there won't be any hard feelings between us.
- Umarım aramızda alınmaca gücenmece olmaz.
- There was hatred between us then.
- O zaman aramızda nefret vardı.
- Just between us, he doesn't think very deeply.
- Aramızda kalsın, çok derin düşünmüyor.
- Was everything that happened between us a lie?
- Aramızda olan her şey yalan mıydı?
- There seems to be a difference in outlook between us.
- Aramızda bir bakış açısı farkı var gibi görünüyor.
- There are more similarities than differences between us.
- Aramızda farklılıklardan daha fazla benzerlikler var.
- There was hatred between us then.
- O zaman aramızda düşmanlık vardı.
- That should be kept between us.
- Bu aramızda kalmalı.
- You and I will have nothing between us.
- Seninle aramızda hiçbir şey olmayacak.
- Let's divide the check between us.
- Hesabı aramızda bölüşelim.
- This secret must stay between us.
- Bu sır aramızda kalmalı.
- There's nothing going on between us.
- Aramızda olan hiçbir şey yok.
- I bid you greetings and may there be peace through fellowship between us.
- Sizi selamlıyorum ve diliyorum ki aramızda dostluk yoluyla barış olsun.
- There's nothing going on between us.
- Bizim aramızda devam eden bir şey yok.
- There should be no secrets between us.
- Aramızda sır olmamalı.
- Let's keep this between us.
- Bunu aramızda tutalım.
- There was hatred between us then.
- O zamanlar aramızda nefret vardı.
- That should be kept between us.
- Aramızda kalmalı.
- There are no secrets between us.
- Aramızda sır yok.
- That stays between us.
- Bu aramızda kalsın.
- I don't want there to be any lies between us.
- Aramızda yalan olmasını istemiyorum.
- There is nothing going on between us.
- Bizim aramızda devam eden bir şey yok.
- There is a big age difference between us.
- Aramızda büyük bir yaş farkı var.
- There must be some misunderstanding between us.
- Aramızda bir yanlış anlaşılma olmalı.
- Just between us, that's my girlfriend.
- Aramızda kalsın, o benim kız arkadaşım.
- There is nothing going on between us.
- Aramızda devam eden bir şey yok.
- Nothing transpired between us.
- Aramızda hiçbir şey geçmedi.
- There's nothing going on between us.
- Aramızda devam eden bir şey yok.
- Tom sat between us.
- Tom aramızda oturdu.
- There's absolutely nothing romantic between us.
- Aramızda kesinlikle romantik bir şey yok.
- We divided the money between us.
- Parayı aramızda bölüştük.
- Nothing happened between us.
- Aramızda hiçbir şey olmadı.
- There should be no secrets between us.
- Aramızda hiçbir sır olmamalıdır.
- This is between us.
- Bu bizim aramızda.
- There's nothing romantic between us.
- Aramızda romantik bir şey yok.
- Was everything that happened between us a lie?
- Aramızda yaşanan her şey bir yalan mıydı?
- Why is there an awkward silence between us?
- Neden aramızda garip bir sessizlik var?
- What exactly happened between us?
- Aramızda tam olarak ne oldu?
- There is nothing going on between us.
- Aramızda hiçbir şey yok.
- Is everything OK between us?
- Aramızda her şey tamam mı?
- Just between us, she's my girlfriend.
- Aramızda kalsın, o benim kız arkadaşım.
- When we started out, we had only 200 dollars between us.
- Başladığımızda aramızda sadece 200 dolar vardı.
- There will be no more secrets between us.
- Artık aramızda sır olmayacak.
- Between us there is no problem.
- Aramızda hiçbir sorun yok.
- We divided the money between us.
- Biz, parayı aramızda paylaştık.
- Can't we keep this between us?
- Bu aramızda kalamaz mı?
- There are no secrets between us.
- Bizim aramızda hiç sır yok.
- I cross my heart and hope to die that this will stay between us.
- Yemin ederim ki bu aramızda kalacak.
- Let's keep this between us.
- Bu aramızda kalsın.
- There is nothing going on between us.
- Aramızda olan hiçbir şey yok.
- Between us there is no problem.
- Aramızda hiçbir problem yok.
- There is a large age difference between us.
- Aramızda büyük bir yaş farkı var.
- It's over between us.
- O bizim aramızda.
- Nothing like that ever happened between us.
- Aramızda hiç böyle bir şey olmadı.
- This stays between us, OK?
- Bu aramızda kalacak, tamam mı?
- That stays between us.
- Bu aramızda kalacak.
- Nothing was happening between us.
- Aramızda hiçbir şey olmuyordu.
- There must be some misunderstanding between us.
- Aramızda bir yanlış anlama olmalı.
- Nothing like that ever happened between us.
- Bizim aramızda böyle bir şey hiç olmadı.
- We divided the money between us.
- Parayı aramızda paylaştık.
Show More (83)
|