| 1 |
blackboard |
tahta |
n. |
|
- The teacher wrote something on the blackboard in a language I didn't know.
- Öğretmen tahtaya bilmediğim bir dilde bir şey yazdı.
- I copied in my notebook whatever he wrote on the blackboard.
- Tahtaya ne yazdıysa defterime kopyaladım.
- The blackboard is blank.
- Tahta boş.
- Tom took a picture of the blackboard with his smartphone.
- Tom akıllı telefonuyla tahtanın resmini çekmiş.
- Take this piece of chalk and write on the blackboard.
- Bu tebeşiri al ve tahtaya yaz.
- Can you read what's written on the blackboard?
- Tahtada yazanları okuyabiliyor musun?
- The teacher wrote something on the blackboard, but it was too small for me to read.
- Öğretmen tahtaya bir şeyler yazdı ama benim okuyamayacağım kadar küçüktü.
- Compare your translation with the one on the blackboard.
- Çevirini tahtada olanla karşılaştır.
- Can you read what's written on the blackboard?
- Tahtada ne yazılı olduğunu okuyabiliyor musun?
- The teacher wrote French words on the blackboard.
- Öğretmen tahtaya Fransızca kelime yazdı.
- Look at the blackboard.
- Tahtaya bak.
- Compare your translation with the one on the blackboard.
- Çevirini tahtadakiyle karşılaştır.
- Tom can't see what's written on the blackboard.
- Tom tahtada ne yazılı olduğunu göremiyor.
- Tom saw his name written on the blackboard.
- Tom tahtaya adının yazıldığını gördü.
- Tom wrote something on the blackboard.
- Tom tahtaya bir şey yazdı.
- The teacher writes on the blackboard.
- Öğretmen tahtaya yazıyor.
- Copy what's on the blackboard into your notebook.
- Tahtadakileri defterinize kopyalayın.
- Compare your sentence with the one on the blackboard.
- Cümleni tahtadakiyle karşılaştır.
- I erased the blackboard for the teacher.
- Öğretmen için tahtayı sildim.
- The student is at the blackboard.
- Öğrenci tahtadadır.
- The teacher called the pupil to the blackboard.
- Öğretmen öğrenciyi tahtaya çağırdı.
- Tom is writing something on the blackboard.
- Tom tahtaya bir şeyler yazıyor.
- Tom is writing on the blackboard.
- Tom tahtaya yazı yazıyor.
- Look at the blackboard, everyone.
- Herkes tahtaya baksın.
- Written on the blackboard was my name.
- Tahtada yazılı olan benim adımdı.
- Tom wrote his name on the blackboard.
- Tom adını tahtaya yazdı.
- Tom drew two squares on the blackboard.
- Tom tahtaya iki kare çizdi.
- The teacher pointed to the blackboard.
- Öğretmen tahtayı işaret etti.
- Tom is writing on the blackboard.
- Tom tahtaya yazıyor.
- Tom is writing something on the blackboard.
- Tom tahtaya bir şey yazıyor.
- Take this piece of chalk and write on the blackboard.
- Bu tebeşir parçasını alın ve tahtaya yazın.
- The teacher wrote something on the blackboard.
- Öğretmen tahtaya bir şey yazdı.
- Tom took a picture of the blackboard with his smartphone.
- Tom akıllı telefonu ile tahtanını bir resmini çekti.
- The teacher can show an example on the blackboard to clarify the type of answer expected.
- Öğretmen beklenen cevap türünü netleştirmek için tahtada bir örnek gösterebilir.
- The teacher wrote French words on the blackboard.
- Öğretmen tahtaya Fransızca kelimeler yazdı.
- Tom stepped back from the blackboard.
- Tom tahtadan geri çekildi.
- The teacher can show an example on the blackboard to clarify the type of answer expected.
- Öğretmen beklenen cevabın türünü netleştirmek için tahtada bir örnek gösterebilir.
- I can't see the words on the blackboard.
- Tahtadaki sözcükleri kelimeleri göremiyorum.
- The teacher wrote English sentences on the blackboard.
- Öğretmen tahtaya İngilizce cümleler yazdı.
- The teacher wrote his name on the blackboard.
- Öğretmenimiz tahtaya kendi adını yazdı.
- The teacher wrote something on the blackboard in a language I didn't know.
- Öğretmen tahtaya bilmediğim bir dilde bir şeyler yazdı.
- Written on the blackboard was my name.
- Tahtada benim adım yazılıydı.
- Tom wrote something on the blackboard.
- Tom tahtaya bir şeyler yazdı.
- Look at the blackboard.
- Tahtaya bakın.
- Tom wrote his name on the blackboard.
- Tom tahtaya adını yazdı.
- What did he draw on the blackboard?
- Tahtaya ne çizdi?
- Tom can't see what's written on the blackboard.
- Tom tahtada ne yazdığını göremiyor.
- Copy what's on the blackboard into your notebook.
- Tahtada yazanları defterine geçir.
- The teacher wrote his name on the blackboard.
- Öğretmen tahtaya adını yazdı.
- The student is at the blackboard.
- Öğrenci tahtanın başında.
- He drew two squares on the blackboard.
- Tahtaya iki kare çizdi.
- The teacher wrote something on the blackboard, but it was too small for me to read.
- Öğretmen tahtaya bir şey yazdı, ama okuyamayacağım kadar küçüktü.
- Copy what's on the blackboard into your notebook.
- Tahtadakileri defterine geçir.
- He drew two squares on the blackboard.
- O tahtaya iki kare çizdi.
- Ann wrote something on the blackboard.
- Ann tahtaya bir şeyler yazdı.
- I can't see the words on the blackboard.
- Tahtadaki kelimeleri göremiyorum.
- I'll write it on the blackboard.
- Ben onu tahtaya yazacağım.
- What did he draw on the blackboard?
- O, tahtaya ne çizdi?
- I copied in my notebook whatever he wrote on the blackboard.
- Tahtaya ne yazdıysa aynen defterime geçirdim.
- I'll write it on the blackboard.
- Tahtaya yazayım.
Show More (57)
|
| 2 |
blackboard |
kara tahta |
n. |
|
- Tom saw his name written on the blackboard.
- Tom, adını kara tahtaya yazılmış gördü.
- A blackboard doesn't have to be black.
- Kara tahta siyah olmak zorunda değil.
- A blackboard doesn't have to be black.
- Bir kara tahta, siyah olmak zorunda değildir.
- Blackboards are not always black.
- Kara tahtalar her zaman siyah değildir.
- I erased the blackboard for the teacher.
- Öğretmen için kara tahtayı sildim.
Show More (2)
|
| 3 |
blackboard |
yazı tahtası |
n. |
|
- The blackboard is blank.
- Yazı tahtası boş.
- Blackboards are not always black.
- Yazı Tahtaları her zaman siyah değildir.
Show More (-1)
|
