blessed - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
blessed kutsanmış adj.
  • I feel blessed.
  • Kendimi kutsanmış hissediyorum.
  • Blessed for not making me a woman.
  • Beni kadın yapmadığın için kutsanmışım.
  • I'm just really blessed.
  • Ben gerçekten kutsanmışım.
Show More (5)
blessed mutlu adj.
  • Blessed is the Human Being who has understood this message as personal for themselves, not about the cosmos.
  • Ne mutlu bu mesajı kozmosla ilgili değil, kendileri için kişisel olarak anlayan İnsan Varlığına.
  • However, she definitely had not felt as blessed as tonight.
  • Ancak hiçbir sefer kesinlikle bu geceki gibi mutlu hissetmemişti.
  • I am so blessed!
  • Çok mutluyum!
Show More (2)
blessed mübarek adj.
  • Have a blessed Mid-Sha'ban.
  • Berat Kandili'niz mübarek olsun.
  • Have a blessed Isra and Mi'raj.
  • İsra ve Mi'rac'ınız mübarek olsun.
  • Have a blessed Mid-Sha'ban.
  • Şaban ayınız mübarek olsun.
Show More (2)
blessed şanslı adj.
  • However, she definitely had not felt as blessed as tonight.
  • Ancak, kesinlikle bu geceki kadar şanslı hissetmemişti.
  • I've really been blessed.
  • Gerçekten çok şanslıydım.
Show More (-1)
blessed huzurlu adj.
  • I am so blessed!
  • Çok huzurluyum.
Show More (-2)