boundless - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
boundless sınırsız adj.
  • Calls for tolerance, respect and solidarity are sometimes met with obscurantism and boundless narrow-mindedness.
  • Hoşgörü, saygı ve dayanışma çağrıları bazen gericilik ve sınırsız dar görüşlülükle karşılanmaktadır.
Show More (-2)