|
- He had been in a street brawl, and the cops took him to the police station.
- Bir sokak kavgasına karışmış, akabinde polis onu karakola götürmüş.
- It is not just a question of a casual street brawl but orchestrated violence and intimidation over a sustained period.
- Bu sadece sıradan bir sokak kavgası meselesi değil, uzun bir süre boyunca planlanmış şiddet ve gözdağı meselesidir.
- Tom got involved in the brawl.
- Tom kavgaya karıştı.
- Tom was involved in a street brawl.
- Tom bir sokak kavgasına bulaştı.
- Tom was involved in a street brawl.
- Tom bir sokak kavgasına karıştı.
- Dan triggered a brawl between Matt and Linda.
- Dan, Matt ve Linda arasında bir kavgayı tetikledi.
- Tom didn't start the brawl.
- Kavgayı Tom başlatmadı.
- A brawl broke out between Dan and a co-worker.
- Dan ve bir iş arkadaşı arasında kavga çıktı.
- It wasn't much of a brawl.
- Pek kavga çıkmadı.
- Tom got involved in the brawl.
- Tom bir kavgaya karıştı.
Show More (7)
|