| 1 |
bread and butter |
ekmek ve tereyağı |
n. |
|
- A little bread and butter.
- Biraz ekmek ve tereyağı.
- I'd like bread and butter, please.
- Ekmek ve tereyağı istiyorum, lütfen.
- Bread and butter is my usual breakfast.
- Ekmek ve tereyağı her zamanki kahvaltımdır.
- Bread and butter is their usual breakfast.
- Ekmek ve tereyağı onların her zamanki kahvaltısı.
- Bread and butter is my usual breakfast.
- Ekmek ve tereyağı benim her zamanki kahvaltımdır.
- I haven't eaten anything but bread and butter.
- Ekmek ve tereyağından başka bir şey yemedim.
- I ate nothing but bread and butter.
- Ekmek ve tereyağından başka bir şey yemedim.
- I'd like bread and butter, please.
- Ekmek ve tereyağı istiyorum lütfen.
- Place the bread and butter plate above the fork.
- Ekmek ve tereyağı tabağını çatalın üzerine yerleştirin.
- He likes bread and butter.
- Ekmek ve tereyağı seviyor.
- I ate bread and butter this morning.
- Bu sabah ekmek ve tereyağı yedim.
- Some bread and butter.
- Biraz ekmek ve tereyağı.
- He likes bread and butter.
- O ekmek ve tereyağı seviyor.
Show More (10)
|
| 2 |
bread and butter |
geçim |
n. |
|
- He brings home the bread and butter.
- Evin geçimini o sağlar.
- He brings home the bread and butter.
- Evinin geçimini sağlar.
Show More (-1)
|
| 3 |
bread and butter |
ekmek teknesi |
n. |
|
- This job is my bread and butter.
- Bu iş benim ekmek teknem.
Show More (-2)
|
| 4 |
bread and butter |
ekmek kapısı |
n. |
|
- This job is my bread and butter.
- Bu iş benim ekmek kapım.
Show More (-2)
|
| 5 |
bread and butter |
ekmek |
n. |
|
- Don't quarrel with your bread and butter.
- Ekmeğinle oynama.
Show More (-2)
|
