|
- If you look at the current situation, manufacturers are sacking dealers by the dozen.
- Mevcut duruma bakarsanız, üreticiler düzinelerce bayiyi işten çıkarıyor.
- It's cheaper if you order these by the dozen.
- Bunları düzine ile ısmarlarsan daha ucuz.
- Are these eggs sold by the dozen?
- Bu yumurtalar düzineyle mi satılır?
- Pencils are sold by the dozen.
- Kurşun kalemler düzine ile satılırlar.
- Apples are sold by the dozen.
- Elmalar düzine ile satılır.
- It's cheaper if you order these by the dozen.
- Bunları düzineyle sipariş edersen daha ucuza gelir.
- We buy eggs by the dozen.
- Yumurtaları düzine ile alıyoruz.
- She bought eggs by the dozen.
- Bir düzine yumurta aldı.
- In America, we usually buy eggs by the dozen.
- Amerika'da yumurtaları genellikle düzine ile alırız.
- We buy eggs by the dozen.
- Biz yumurtaları düzine ile alırız.
- Apples are sold by the dozen.
- Elmalar düzine ile satılıyor.
- Eggs are usually sold by the dozen in America.
- Yumurtalar Amerika'da genellikle düzineler halinde satılıyor.
- Are these eggs sold by the dozen?
- Bu yumurtalar düzine ile mi satılıyor?
- Eggs are usually sold by the dozen in America.
- Amerika'da yumurtalar genellikle düzine ile satılır.
- It's cheaper to order things by the dozen.
- Bir düzine şey sipariş etmek daha ucuzdur.
- The apples are sold by the dozen.
- Elmalar düzine ile satılıyor.
- The apples are sold by the dozen.
- Elmalar düzineyle satılır.
- In America, we usually buy eggs by the dozen.
- Amerika'da, biz genellikle yumurtayı düzine ile alırız.
- Pencils are sold by the dozen.
- Kurşun kalemler düzine ile satılıyor.
- She bought eggs by the dozen.
- O düzineyle yumurta aldı.
Show More (17)
|