carcinogenic - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
carcinogenic kanserojen adj.
  • A banned carcinogenic herbicide was found in grain fed to organic chickens in Germany in June.
  • Haziran ayında Almanya'da organik tavuklara yedirilen tahılda yasaklı kanserojen bir herbisit bulundu.
  • They involve a health risk for human beings and are carcinogenic.
  • İnsanlar için sağlık riski taşırlar ve kanserojendirler.
  • They involve a health risk for human beings and are carcinogenic.
  • İnsanlar için sağlık riski içerirler ve kanserojendirler.
Show More (3)