|
- In other countries, these communist classes did not understand and were swept aside.
- Diğer ülkelerde bu komünist sınıflar anlamadı ve bir kenara itildi.
- Or are we to admit that there are different classes of citizens?
- Yoksa farklı vatandaş sınıfları olduğunu mu kabul etmeliyiz?
- We cannot have two classes of law within international law.
- Uluslararası hukuk içinde iki hukuk sınıfına sahip olamayız.
- The Commission's proposal on agriculture also operates with two classes of Member State.
- Komisyon'un tarımla ilgili önerisi de iki Üye Devlet sınıfıyla çalışmaktadır.
- Classes are small.
- Sınıflar küçük.
- Our school has nine classes.
- Okulumuzda dokuz sınıf var.
- When will the Japanese classes start?
- Japonca sınıfları ne zaman başlayacak?
- The teachers assembled their classes in the gymnasium.
- Öğretmenler sınıflarını spor salonunda topladı.
- Our school has ten classes.
- Okulumuzun on sınıfı mevcuttur.
- The students picked their classes.
- Öğrenciler sınıflarını seçtiler.
- All books may be divided into two classes.
- Tüm kitaplar iki sınıfa ayrılabilir.
- Our school has twenty-four classes in all.
- Okulumuzda toplam yirmi dört sınıf var.
- The project was a joint effort by students from three different classes.
- Proje üç farklı sınıftan gelen öğrencilerin ortak bir çabasıydı.
- Our school has ten classes.
- Bizim okulda on sınıf var.
- The students picked their classes.
- Öğrenciler sınıflarını seçti.
- Our school has nine classes.
- Bizim okulun dokuz sınıfı var.
- The project was a joint effort by students from three different classes.
- Proje üç farklı sınıftan öğrencilerin ortak çabasıydı.
- All books may be divided into two classes.
- Bütün kitaplar iki sınıfa ayrılabilir.
- Do you have classes with Tom?
- Tom'la birlikte sınıfların var mı?
- There are 30 classes in our school.
- Okulumuzda 30 sınıf var.
- I met this guy in one of my college classes and we became friends.
- Bu adamla üniversite sınıflarımdan birinde tanıştım ve arkadaş olduk.
- The teachers assembled their classes in the gymnasium.
- Öğretmenler sınıflarını spor salonunda topladılar.
- We have too many classes.
- Çok fazla sınıfımız var.
- The project was a joint effort by students from three different classes.
- Proje, üç farklı sınıftan öğrencinin ortak çalışmasıydı.
Show More (21)
|
