coffin - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
coffin tabut n.
  • That means that a zinc coffin is required, at enormous expense.
  • Bu da çok büyük bir masraf yapılarak çinko bir tabut gerektiği anlamına geliyor.
  • Here we are again with the Commission knocking another nail into the coffin.
  • İşte yine Komisyon'un tabuta bir çivi daha çakmasıyla karşı karşıyayız.
  • When I check out, I want to be buried in a fancy coffin.
  • Öldüğümde süslü bir tabutla gömülmek istiyorum.
Show More (10)