compulsion - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
compulsion zorlama n.
  • He signed the contract under no compulsion.
  • Sözleşmeyi hiçbir zorlama olmadan imzalamıştır.
  • This compulsion to liberalise will make it more difficult to guarantee continuity and safety.
  • Serbestleşmeye yönelik bu zorlama, sürekliliği ve güvenliği garanti altına almayı daha da zorlaştıracaktır.
  • This compulsion to liberalise will make it more difficult to guarantee continuity and safety.
  • Serbestleştirmeye yönelik bu zorlama, süreklilik ve güvenliğin garanti altına alınmasını daha da zorlaştıracaktır.
Show More (1)
compulsion dürtü n.
  • You can overcome the compulsion to smoke by chewing gum.
  • Sakız çiğneyerek sigara içme dürtüsünün üstesinden gelebilirsiniz.
  • He could not control his compulsion to kill.
  • O, öldürme dürtüsünü kontrol edemedi.
  • He could not control his compulsion to kill.
  • Öldürme dürtüsünü kontrol edemiyordu.
Show More (0)