concessionary - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
concessionary ayrıcalıklı adj.
  • The theatre offered concessionary tickets for senior citizens and children.
  • Tiyatro, yaşlılar ve çocuklar için ayrıcalıklı bileti imkanı sundu.
Show More (-2)
concessionary imtiyazlar veren adj.
  • The company was forced to sign a concessionary agreement.
  • Şirket, imtiyazlar veren bir anlaşma imzalamaya mecbur kalmıştı.
Show More (-2)