continence - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
continence cinsellikten uzak durma n.
  • In medieval times, knights were expected to maintain their continence before marriage.
  • Ortaçağda şövalyelerin evlenmeden önce cinsellikten uzak durmaları bekleniyordu.
Show More (-2)
continence tuvaletini tutma n.
  • The elderly patient's continence improved after the surgery.
  • Ameliyattan sonra yaşlı hastanın tuvaletini tutmasında iyileşme görülmüştür.
Show More (-2)