|
- We were in the courtyard, in the security zone controlled by security cameras.
- Avluda, güvenlik kameraları tarafından kontrol edilen güvenlik bölgesindeydik.
- I noticed today that there are banners hanging in the Parliament's courtyard.
- Bugün Parlamento'nun avlusunda pankartların asılı olduğunu fark ettim.
- All I could hear was someone shouting down in the courtyard.
- Tek duyabildiğim avluda birinin bağırışıydı.
- All I could hear was someone shouting down in the courtyard.
- Tek duyabildiğim avluda bağıran biriydi.
- There's a big marble fountain in the courtyard of that mosque.
- Bu caminin avlusunda büyük bir mermer şadırvan var.
- The windows of my bedroom face the courtyard.
- Yatak odamın pencereleri avluya bakar.
- The windows of my bedroom face the courtyard.
- Yatak odamın pencereleri avluya bakıyor.
- Our client wants to build a house with an internal courtyard in order to avoid unwelcome gazes from the outside.
- Müşterimiz, dışarıdan gelen istenmeyen bakışlardan kaçınmak için iç avlulu bir ev inşa etmek istiyor.
- On the outside this building is not remarkable, but if you look inside there is a courtyard with a very beautiful garden.
- Bu bina dışarıdan bakıldığında dikkat çekici değil ama içine bakarsanız çok güzel bir bahçesi olan bir avlusu var.
- On the outside this building is not remarkable, but if you look inside there is a courtyard with a very beautiful garden.
- Bu bina dışarıdan dikkat çekici değildir ama içine bakarsanız çok güzel bahçeli bir iç avlu vardır.
- There's a big marble fountain in the courtyard of that mosque.
- Bu caminin avlusunda mermerden yapılma büyük bir şadırvan var.
Show More (8)
|