| 1 |
crow |
karga |
n. |
|
- The crows ate all the corn in the field.
- Kargalar tarladaki tüm mısırları yemiş.
- A crow is as black as coal.
- Karga kömür gibi kapkaradır.
- The crow flew away.
- Karga uçup gitti.
- The bird on the roof is a crow.
- Çatıdaki kuş bir karga.
- Don't tell me that Dan is talking to that crow.
- Dan'in o karga ile konuştuğunu söyleme bana.
- Tom took another shot at the crow, but missed again.
- Tom kargaya bir kez daha ateş etti, ama yine ıskaladı.
- Don't tell me that Dan is talking to that crow.
- Dan'in o kargayla konuştuğunu söyleme bana.
- The crow spread his wings.
- Karga kanatlarını açtı.
- A crow is as black as coal.
- Bir karga, kömür kadar siyahtır.
Show More (6)
|
| 2 |
crow |
ötmek |
v. |
|
- The cock crowed towards the sun.
- Horoz güneşe doğru öttü.
- Every morning, the rooster crows.
- Her sabah horoz öter.
- Before the cock crows, you will deny me three times.
- Horoz ötmeden önce sen beni üç kez inkâr edeceksin.
- I'll be gone before the rooster crows.
- Horoz ötmeden gitmiş olurum.
- Every cock crows on his own dunghill.
- Her horoz kendi çöplüğünde öter.
- I heard a rooster crow and knew I'd soon have to get out of bed.
- Horozun öttüğünü duydum ve birazdan yataktan kalkmam gerektiğini anladım.
- Before the cock crows, you will deny me three times.
- Horoz ötmeden önce, beni üç kez inkar edeceksin.
- I'll be gone before the rooster crows.
- Horoz ötmeden önce gitmiş olacağım.
- Tom didn't hear the rooster crow.
- Tom horozun öttüğünü duymadı.
Show More (6)
|
| 3 |
crow |
horoz ötüşü |
n. |
|
- I woke up because of the crow of the cock.
- Horozun ötüşüyle uyandım.
Show More (-2)
|
| 4 |
crow |
nara atmak |
v. |
|
- Stop crowing about your victory.
- Zaferinize nara atmayı bırakın artık.
Show More (-2)
|
| 5 |
crow |
sevinç çığlığı atmak |
v. |
|
- The baby crowed when she saw her mother.
- Bebek annesini görünce sevinç çığlığı attı.
Show More (-2)
|
