1 |
cunning |
kurnaz |
adj. |
|
- The team was protested as they won with a cunning strategy.
- Takım kurnaz bir strateji ile kazandığı için protesto edildi.
- She was a cunning opponent, but I won.
- Kurnaz bir rakipti ama ben kazandım.
- She's very cunning.
- O çok kurnazdır.
- Layla was playing a very cunning game.
- Layla çok kurnaz bir oyun oynuyordu.
- It is said that the fox is more cunning than any other animal.
- Tilkinin diğer hayvanlardan daha kurnaz olduğu söylenir.
- Those cunning bastards!
- Kurnaz piçler!
- People say that the fox is more cunning than other animals.
- İnsanlar tilkinin diğer hayvanlardan daha kurnaz olduğunu söylerler.
- That man is one cunning devil!
- Bu adam kurnaz bir şeytan!
- She's a cunning linguist.
- O kurnaz bir dilbilimci.
- Tom is cunning and calculating.
- Tom kurnaz ve hesapçıdır.
- Tom is very cunning.
- Tom çok kurnazdır.
- Tom is cunning and calculating.
- Tom kurnaz ve çıkarcıdır.
- People say that the fox is more cunning than other animals.
- İnsanlar tilkinin diğer hayvanlardan daha kurnaz olduğunu söyler.
- She's very cunning.
- O çok kurnaz.
- That man is one cunning devil!
- O adam kurnaz bir şeytan!
- Tom is very cunning.
- Tom çok kurnaz.
- Those cunning bastards!
- O kurnaz piçler!
- She's a cunning linguist.
- O kurnaz bir dilbilimcidir.
- He's cunning and manipulative.
- O kurnaz ve çıkarcı.
- He's cunning and manipulative.
- O kurnaz ve çıkarcıdır.
- Layla was playing a very cunning game.
- Leyla çok kurnaz bir oyun oynuyordu.
Show More (18)
|
2 |
cunning |
kurnazlık |
n. |
|
- The cunning of the politician will make her the next president.
- Politikacının kurnazlığı onu bir sonraki başkan yapacak.
- Cunning ignores violence.
- Kurnazlık şiddeti görmezden gelir.
Show More (-1)
|
3 |
cunning |
marifetli |
adj. |
|
- I bought a cunning tool that can open locks and stuff.
- Kilitleri falan açabilen marifetli bir alet aldım.
Show More (-2)
|
4 |
cunning |
çekici |
adj. |
|
- She bought a cunning red skirt for herself.
- Kendisi için çekici bir kırmızı etek aldı.
Show More (-2)
|