deduct - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
deduct düşmek v.
  • So when their own contributions are deducted there are EUR 9 thousand million net additional payments left.
  • Dolayısıyla kendi katkıları düşüldüğünde geriye 9 bin milyon Avro net ek ödeme kalmaktadır.
  • Notably, it results in an inability to deduct input VAT, which in turn discourages investment.
  • Özellikle de KDV'nin düşülememesine yol açmakta ve bu da yatırımları caydırmaktadır.
  • His employer deducted $50 from his wages.
  • İşvereni maaşlarından 50 dolar düştü.
Show More (0)