| 1 |
demon |
şeytan |
n. |
|
- In the home of demons, Ravana is God.
- Şeytanların evinde Ravana, Tanrı'dır.
- The spirit of the demon reawakens.
- Şeytanın ruhu yeniden canlanıyor.
- I'm a demon.
- Ben bir şeytanım.
- Tom believes that there are good and evil demons.
- Tom iyi ve kötü şeytanlar olduğuna inanıyor.
- Tom is haunted by the demons of his past.
- Tom'un peşini geçmişindeki şeytanlar bırakmıyor.
- The demon is dead.
- Şeytan öldü.
- The most dangerous demon is money.
- En tehlikeli şeytan paradır.
- Anxiety is the worst demon in life.
- Anksiyete hayattaki en kötü şeytandır.
- Jesus by allowing demons to enter a herd of pigs demonstrated the immutability of God's law on unclean animals.
- İsa, şeytanların domuz sürüsüne girmesine izin vererek, Tanrı'nın helal olmayan hayvanlar üzerindeki yasasının değişmezliğini gösterdi.
- He is a demon.
- O bir şeytan.
- I don't believe in demons.
- Şeytanlara inanmam.
- I don't believe in demons.
- Şeytanlara inanmıyorum.
- In the home of demons, Ravana is God.
- Şeytanların evinde, Ravana Tanrı'dır.
- That kid is a little demon.
- Bu çocuk küçük bir şeytan.
- He's a demon.
- O bir şeytan.
- The Europeans hired an exorcist to cleanse their continent of demons.
- Avrupalılar kıtalarını şeytanlardan temizlemek için bir şeytan kovucu tuttular.
- Tom was haunted by the demons of his past.
- Tom'a geçmişindeki şeytanlar musallat oldu.
- She's a powerful demon.
- O güçlü bir şeytan.
Show More (15)
|
| 2 |
demon |
iblis |
n. |
|
- Are you trying to tell me that you believe the demons exist?
- Bana iblislerin var olduğuna inandığını mı söylemeye çalışıyorsun?
- I'm a demon.
- Ben bir iblisim.
- Why are you staring at me, demon?
- Neden bana dik dik bakıyorsun, iblis?
- She's a powerful demon.
- O güçlü bir iblis.
- Why are you staring at me, demon?
- Neden gözünü bana dikiyorsun, iblis?
- A terrible demon lives in the forest.
- Ormanda korkunç bir iblis yaşıyor.
- The demon lord finally lost conciousness and fell to the floor with a thud.
- İblis Lordu sonunda bilincini kaybetti ve bir gümbürtüyle yere düştü.
- Tom was haunted by the demons of his past.
- Tom geçmişinin iblisleri tarafından ziyaret edildi.
- The demon grabbed my sister and, with howling laughter, cast her into a bottomless pit.
- İblis kız kardeşimi yakaladı ve uluyan kahkahalarla onu dipsiz bir kuyuya attı.
- He is a demon.
- O bir iblis.
- Tom is haunted by the demons of his past.
- Tom geçmişinin iblisleri tarafından ziyaret edilir.
- The demon is dead.
- İblis öldü.
- He's a powerful demon.
- O güçlü bir iblis.
- He's a demon.
- O bir iblis.
Show More (11)
|
| 3 |
demon |
kötülük |
n. |
|
- He is struggling with the demons of drug and alcohol addiction.
- Uyuşturucu ve alkol bağımlılığının kötülükleriyle mücadele ediyor.
Show More (-2)
|
| 4 |
demon |
(bir şeyi yapmakta) usta |
n. |
|
- She is a pastry demon, and everybody loves her cookies.
- O bir hamur işi ustası ve herkes onun kurabiyelerine bayılıyor.
Show More (-2)
|
| 5 |
demon |
cin |
n. |
|
- A terrible demon lives in the forest.
- Ormanda korkunç bir cin yaşar.
Show More (-2)
|
