discriminatory - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
discriminatory ayrımcı adj.
  • It is unjust, discriminatory and I believe illegal.
  • Adaletsiz, ayrımcı ve bence yasadışıdır.
  • This is an unjust, discriminatory and savage way of applying the Sharia, the Islamic law.
  • Bu, İslam hukuku olan Şeriat'ın adaletsiz, ayrımcı ve vahşi bir şekilde uygulanmasıdır.
  • The Commission is as strongly opposed as every Member who has spoken to the use of cruel and discriminatory punishments.
  • Komisyon, zalimane ve ayrımcı cezaların uygulanmasına, söz alan her Üye gibi şiddetle karşı çıkmaktadır.
Show More (7)