|
- Most of the young generation rejects religious doctrines.
- Genç neslin çoğunluğu dini doktrinleri reddediyor.
- This is the doctrine of the European Union, which is implicitly expressed in this resolution.
- Bu, Avrupa Birliği'nin doktrinidir ve bu kararda dolaylı olarak ifade edilmiştir.
- The doctrine of a preventive war to protect the vital interests of the United States is unacceptable.
- Amerika Birleşik Devletleri'nin hayati çıkarlarını korumak için önleyici savaş doktrini kabul edilemez.
- The difference at the moment is that we do not share the Bush Administration's doctrine of pre-emptive attack.
- Şu anda aramızdaki fark, Bush Yönetiminin önleyici saldırı doktrinini paylaşmıyor olmamızdır.
- Saving people's lives must always come before any doctrine on intellectual property rights.
- İnsanların hayatlarını kurtarmak her zaman fikri mülkiyet haklarına ilişkin doktrinlerden önce gelmelidir.
- But, of course, they did not fit in with Milosevic's doctrines.
- Ancak elbette Miloseviç'in doktrinlerine uymuyorlardı.
- Rather than constantly wanting to enforce pure doctrine, one must at some point reach a compromise.
- Sürekli olarak saf doktrini uygulamak istemek yerine bir noktada uzlaşmaya varmak gerekir.
- This doctrine should, therefore, be expressly criticised and rejected by the European Parliament.
- Dolayısıyla bu doktrin Avrupa Parlamentosu tarafından açıkça eleştirilmeli ve reddedilmelidir.
- Nine months after Washington, therefore, the Council has just given birth to its own strategic doctrine.
- Dolayısıyla Washington'dan dokuz ay sonra Konsey kendi stratejik doktrinini doğurmuş oldu.
Show More (6)
|
