|
- They are fighting for the future of Scottish fisheries and the final decision ultimately rests at their doors, not ours.
- İskoç balıkçılığının geleceği için mücadele ediyorlar ve nihai karar neticede onların kapısına dayanıyor, bizim değil.
- We cannot, therefore, close our doors to all these people who wish to learn, share and understand.
- Dolayısıyla öğrenmek, paylaşmak ve anlamak isteyen tüm bu insanlara kapılarımızı kapatamayız.
- It is up to us to initiate the process of opening the doors.
- Kapıları açma sürecini başlatmak bizim elimizde.
- This was not because I wish to close the doors to Europe against the 10 new entrants.
- Bunun nedeni Avrupa kapılarını 10 yeni katılımcıya kapatmak istemem değildir.
- Those doors were opened, but have been shut again.
- Bu kapılar açıldı ama tekrar kapatıldı.
- The doors cannot be closed.
- Kapılar kapatılamaz.
- We must not close doors; we must provide the possibility of review.
- Kapıları kapatmamalıyız; gözden geçirme imkânını sağlamalıyız.
- We are in favour of opening the doors wide to those who want to become part of the European family.
- Avrupa ailesinin bir parçası olmak isteyenlere kapıların sonuna kadar açılmasından yanayız.
- They are fighting for the future of Scottish fisheries and the final decision ultimately rests at their doors, not ours.
- İskoç balıkçılığının geleceği için mücadele ediyorlar ve nihai karar bizim değil onların kapısında.
- This guy's always putting these notes on people's doors.
- Bu adam her zaman bu notları insanların kapısına asıyor.
- Nobody knows what goes on behind those doors.
- O kapıların ardında neler döndüğünü kimse bilmiyor.
- I'd advise you to lock your doors.
- Kapılarını kilitlemeni tavsiye ediyorum.
- Shut all the doors and windows.
- Bütün kapıları ve pencereleri kapatın.
- Tom lives three doors down.
- Tom üç kapı ötede oturuyor.
- The doors are open.
- Kapılar açık.
- All the doors are locked.
- Bütün kapılar kilitli.
- We never lock our doors around here.
- Buralarda kapılarımızı hiç kilitlemeyiz.
- You should have locked, or at least closed, all the doors.
- Tüm kapıları kilitlemeli ya da en azından kapatmalıydın.
- Tom locked the doors and the windows.
- Tom kapıları ve pencereleri kilitledi.
- He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
- I don't leave the doors open, because there are animals in my neighborhood.
- Kapıları açık bırakmıyorum çünkü benim semtimde hayvanlar var.
- You should have locked, or at least closed, all the doors.
- Tüm kapıları kilitlemeli ya da en azından kapatmalıydınız.
- Tom never locks his doors.
- Tom asla kapılarını kilitlemez.
- The doors don't open.
- Kapılar açılmıyor.
- The doors don't open.
- Kapılar açılmaz.
- The doors are locked.
- Kapılar kilitli.
- We lock our doors at night.
- Geceleri kapılarımızı kilitliyoruz.
- Batten doors are sadly falling out of fashion.
- Çıtalı kapıların modası ne yazık ki geçiyor.
- Walls have ears, sliding paper doors have eyes.
- Duvarların kulakları, sürgülü kağıt kapıların gözleri vardır.
- We don't lock doors.
- Biz kapıları kilitlemeyiz.
- I went to bed after locking all the doors and windows.
- Tüm kapı ve pencereleri kilitledikten sonra yattım.
- We don't lock our doors.
- Kapılarımızı kilitlemeyiz.
- The doors have been opened.
- Kapılar açıldı.
- Tom pulled the doors shut.
- Tom kapıları çekip kapattı.
- Some doors and windows were left open.
- Bazı kapı ve pencereler açık bırakıldı.
- I'll lock the doors.
- Kapıları ben kilitleyeceğim.
- Close all of the doors and windows!
- Bütün kapıları ve pencereleri kapatın!
- The doors were locked.
- Kapılar kilitliydi.
- Open the doors.
- Kapıları açın.
- Did you lock all the doors?
- Tüm kapıları kilitledin mi?
- The doors are shut.
- Kapılar kapandı.
- She lives two doors down.
- İki kapı aşağıda oturuyor.
- Open those doors!
- Açın şu kapıları!
- Open these doors.
- Bu kapıları açın.
- Doors aren't as bad as you think.
- Kapılar düşündüğün kadar kötü değil.
- He lives three doors from the post office.
- Postaneden üç kapı ötede oturuyor.
- We always lock our doors.
- Kapılarımızı hep kilitleriz.
- Close all of the doors and windows!
- Bütün kapıları ve pencereleri kapat!
- Spanish opened many doors for him.
- İspanyolca ona birçok kapı açtı.
- I used to live three doors down from Tom.
- Eskiden Tom'dan üç kapı aşağıda otururdum.
- He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapalı olup olmadığını kontrol etti.
- All the doors in the house are locked.
- Evdeki bütün kapılar kilitli.
- The airlock has two doors.
- Hava kilidinin iki kapısı var.
- The doors were closed.
- Kapılar kapatılmıştı.
- The doors were closed.
- Kapılar kapalıydı.
- We always lock our doors.
- Biz her zaman kapılarımızı kilitleriz.
- The doors are opened.
- Kapılar açık.
- Sami was banging on people's doors.
- Sami insanların kapılarını çalıyordu.
- Tom plans to put new locks on all the doors.
- Tom tüm kapılara yeni kilitler takmayı planlıyor.
- After I closed all the doors, I went to sleep.
- Bütün kapıları kapattıktan sonra uyumaya gittim.
- Tom never locked his doors when he lived in the country.
- Tom taşrada yaşarken asla kapılarını kilitlemedi.
- Tom didn't even lock his doors.
- Tom kapısını bile kilitlemedi.
- There are windows on the floor, and doors on the ceiling.
- Yerde pencereler, tavanda kapılar var.
- Open those doors!
- O kapıları açın.
- The doors were locked from the outside.
- Kapılar dışarıdan kilitlendi.
- Tom opened the doors.
- Tom kapıları açtı.
- After I closed all the doors, I went to sleep.
- Tüm kapıları kapattıktan sonra uyumaya gittim.
- Dan didn't even lock his doors.
- Dan kapılarını bile kilitlemedi.
- Tom locked all the doors.
- Tom bütün kapıları kilitledi.
- Tom lives in a small town where nobody locks their doors.
- Tom kimsenin kapılarını kilitlemediği küçük bir kasabada yaşıyor.
- They say that that man has a master key which opens all the doors of the city.
- Derler ki, bu adamda şehrin tüm kapılarını açan bir ana anahtar varmış.
- The numbers are on the doors or next to the doors.
- Sayılar kapılarda veya kapıların yanında.
- This room seems to have no doors.
- Bu odanın kapısı yok gibi görünüyor.
- The numbers are on the doors or next to the doors.
- Numaralar kapılarda ya da kapıların yanında.
- After I locked all the doors, I went to bed.
- Bütün kapıları kilitledikten sonra yatmaya gittim.
- One of the doors was broken.
- Kapılardan biri kırılmıştı.
- Get ready to open the doors.
- Kapıları açmaya hazır ol.
- Some doors and windows were left open.
- Bazı kapılar ve pencereler açık bırakılmış.
- All the doors in the house are locked.
- Evdeki tüm kapılar kilitli.
- Almost all the doors were closed.
- Neredeyse tüm kapılar kapalıydı.
- The house has two doors and a lot of windows.
- Evin iki kapısı ve bir sürü penceresi var.
- The doors opens to the bathroom.
- Kapılar tuvalete açılır.
- Both of the doors are open.
- Her iki kapı da açık.
- We don't lock our doors.
- Kapılarımızı kilitlemiyoruz.
- There are windows on the floor, and doors on the ceiling.
- Zeminde pencereler; tavanda kapılar var.
- Open these doors.
- Bu kapıları aç.
- Sami was banging on people's doors.
- Sami insanların kapılarına vuruyordu.
- Doors aren't as bad as you think.
- Kapılar sandığınız kadar kötü değil.
- The doors were locked from the outside.
- Kapılar dışarıdan kilitliydi.
- Our doors are always open.
- Kapılarımız her zaman açık.
- Seal the doors.
- Kapıları kapat.
- She lives two doors down.
- O, iki kapı aşağıda yaşar.
- Tom watched them hurry through the doors, a disagreeable expression on his face.
- Tom, yüzünde tatsız bir ifade, onların kapılardan acele ile girişini izledi.
- After I locked all the doors, I went to bed.
- Bütün kapıları kilitledikten sonra yattım.
- Banks across the country had closed their doors.
- Ülke çapında bankalar kapılarını kapatmıştı.
- Michael hasn't checked the doors yet.
- Michael henüz kapıları kontrol etmedi.
- I don't leave the doors open, because there are animals in my neighborhood.
- Kapıları açık bırakmıyorum, çünkü mahallemde hayvanlar var.
- The Spanish language has opened many doors for him.
- İspanyolca ona birçok kapı açtı.
- We opened all the doors.
- Bütün kapıları açtık.
- Get ready to open the doors.
- Kapıları açmaya hazır olun.
- I'd sleep better at night if we had locks on our doors.
- Kapılarımızda kilit olsaydı geceleri daha rahat uyurdum.
- I live three doors down.
- Üç kapı aşağıda yaşıyorum.
- I'd lock my doors if I were you.
- Yerinde olsam kapılarımı kilitlerdim.
- After closing all the doors, I went to bed.
- Bütün kapıları kapattıktan sonra yattım.
- Don't lean against the doors.
- Kapılara yaslanmayın.
- Sexual assaults skyrocket after countries open their doors to "multiculturalism".
- Ülkeler kapılarını "çok kültürlülüğe" açtıktan sonra cinsel saldırılar tavan yaptı.
- I could hear doors slamming.
- Kapıların çarptığını duyabiliyordum.
- Both of the doors are open.
- Kapıların her ikisi de açık.
- The doors were left unlocked.
- Kapılar kilitlenmemişti.
- Lock your doors.
- Kapılarını kilitle.
- Don't leave the doors open.
- Kapıları açık bırakmayın.
- Tom changed the locks on his doors.
- Tom kapılarının kilitlerini değiştirdi.
- I used to live three doors down from Tom.
- Tom'dan üç kapı aşağıda yaşıyordum.
- Banks across the country had closed their doors.
- Ülke genelinde bankalar kapılarını kapamıştı.
- We don't lock our doors.
- Biz kapılarımızı kilitlemeyiz.
- He lives three doors from the post office.
- Postaneden üç kapı ötede yaşıyor.
- Some doors and windows were left open.
- Bazı kapılar ve pencereler açık bırakıldı.
- The doors wouldn't open, so I had to get into the car through the boot.
- Kapılar açılmadı, ben de arabaya bagajdan binmek zorunda kaldım.
- The airlock has two doors.
- Hava kilidinin iki kapısı vardır.
- The walls have ears, the doors have eyes.
- Duvarların kulakları vardır, kapıların gözleri vardır.
- Tom lives in a small town where nobody locks their doors.
- Tom kimsenin kapısını kilitlemediği küçük bir kasabada yaşıyor.
- The doors on the left side will open.
- Sol taraftaki kapılar açılacak.
- Tom checked to make sure all the doors were locked before he went to sleep.
- Tom yatmaya gitmeden önce tüm kapıların kilitli olduğundan emin olmak için kontrol etti.
- Sami opened the two doors.
- Sami iki kapıyı açtı.
- All the doors of the house were closed.
- Evin bütün kapıları kapalıydı.
- Tom painted the doors blue.
- Tom kapıları maviye boyadı.
- The walls have ears, the doors have eyes.
- Duvarların kulakları, kapıların gözleri vardır.
- Did you lock all the doors?
- Bütün kapıları kilitledin mi?
- Those doors should be closed.
- Bu kapılar kapalı olmalı.
- I'd advise you to lock your doors.
- Kapılarınızı kilitlemenizi tavsiye ederim.
- Tom and Mary left through different doors.
- Tom ve Mary farklı kapılardan çıktılar.
- Our doors are always open.
- Kapılarımız her zaman açıktır.
- Tom watched them hurry through the doors, a disagreeable expression on his face.
- Tom yüzünde hoşnutsuz bir ifadeyle, onların kapıdan hızla geçişini izledi.
- Spanish opened many doors for him.
- İspanyolca onun için birçok kapıyı açtı.
- Seal the doors.
- Kapıları kapatın.
- The doors wouldn't open, so I had to get into the car through the boot.
- Kapılar açılmadı bu yüzden arabaya bağajdan girmek zorunda kaldım.
- Tom lives three doors down.
- Tom üç kapı aşağıda yaşıyor.
- The doors opened.
- Kapılar açıldı.
- Tom plans to put new locks on all the doors.
- Tom tüm kapılara yeni kilitler koymayı planlıyor.
- All the doors of the house were closed.
- Evin tüm kapıları kapandı.
- Walls have ears, sliding paper doors have eyes.
- Duvarların kulakları var, sürgülü kağıt kapıların gözleri var.
- He has a car that has four doors.
- Dört kapılı bir arabası var.
- The three boys opened the doors of the building.
- Üç çocuk binanın kapılarını açtı.
- Open the doors.
- Kapıları aç.
- The doors opens to the bathroom.
- Kapılar banyoya açılıyor.
- Caution, the doors are now closing!
- Dikkat, kapılar kapanıyor!
- Tom checked to make sure all the doors were locked before he went to sleep.
- Tom uyumadan önce tüm kapıların kilitli olduğundan emin olmak için kontrol etti.
- The Spanish language has opened many doors for him.
- İspanyolca dili onun için birçok kapılar açtı.
- The doors are closed.
- Kapılar kapalı.
- Lock your doors.
- Kapılarınızı kilitleyin.
- Money opens all doors.
- Para bütün kapıları açar.
- Tom put new locks on all his doors.
- Tom tüm kapılarına yeni kilitler taktırdı.
- Don't lean against the doors.
- Kapılara yaslanmayınız.
- We don't lock doors.
- Kapıları kilitlemeyiz.
- This meeting room has three doors.
- Bu toplantı odasının üç kapısı var.
- Tom put new locks on all his doors.
- Tom bütün kapılarına yeni kilitler taktı.
- Tom never locked his doors when he lived in the country.
- Tom taşrada yaşarken kapılarını hiç kilitlemezdi.
- The police detective said that all of the doors and windows were locked from the inside.
- Polis dedektifi tüm kapıların ve pencerelerin içeriden kilitli olduğunu söyledi.
- Those doors should be closed.
- O kapıların kapalı olması gerekir.
- The doors lock automatically.
- Kapılar otomatik olarak kilitlenir.
- The police detective said that all of the doors and windows were locked from the inside.
- Polis dedektifi tüm kapı ve pencerelerin içeriden kilitli olduğunu söyledi.
- The doors are opened.
- Kapılar açıldı.
- Tom never locks his doors.
- Tom kapılarını asla kilitlemez.
- Tom pulled the doors shut.
- Tom kapıları çekerek kapattı.
- The doors lock automatically.
- Kapılar otomatik olarak kilitleniyor.
- We lock our doors at night.
- Biz gece kapılarımızı kilitleriz.
- Tom locked his doors.
- Tom kapılarını kilitledi.
- Banks closed their doors.
- Bankalar kapılarını kapattı.
- I opened the doors.
- Kapıları açtım.
- Those doors should be closed.
- Bu kapılar kapatılmalıdır.
Show More (167)
|