|
- Furthermore you said that if you voted in favour of this report you would be helping drug dealers.
- Ayrıca, bu rapor lehinde oy kullanmanız halinde uyuşturucu satıcılarına yardım etmiş olacağınızı söylediniz.
- These men are drug dealers, gang members, or are somehow involved in the black market economy.
- Bu adamlar uyuşturucu satıcısı, çete üyesi ya da bir şekilde karaborsa ekonomisine dahil olmuş kişiler.
- I heard that Tom used to hang out with drug dealers and murderers.
- Tom'un uyuşturucu satıcıları ve katillerle takıldığını duydum.
- Sami is a drug dealer from Egypt.
- Sami Mısırlı bir uyuşturucu satıcısı.
- I heard that Tom used to hang out with drug dealers and murderers.
- Tom'un eskiden uyuşturucu satıcıları ve katillerle takıldığını duydum.
- Sami was a drug dealer.
- Sami uyuşturucu satıcısıydı.
- Sami is a drug dealer.
- Sami bir uyuşturucu satıcısıdır.
- Sami was a drug dealer.
- Sami bir uyuşturucu satıcısıydı.
- Dan sold drugs for a dangerous drug dealer.
- Dan tehlikeli bir uyuşturucu satıcısı için uyuşturucu sattı.
- The police conducted an offensive against some drug dealers.
- Polis bazı uyuşturucu satıcılarına karşı saldırı düzenledi.
- Fadil knew a drug dealer by the name of Rami.
- Fadil, Rami adında bir uyuşturucu satıcısı tanıyordu.
- Tom was a drug dealer.
- Tom bir uyuşturucu satıcısıydı.
- Dan became a drug dealer.
- Dan uyuşturucu satıcısı oldu.
- Dan became a drug dealer.
- Dan bir uyuşturucu satıcısı oldu.
- The police suspected that Tom was a drug dealer.
- Polis Tom'un bir uyuşturucu satıcısı olduğundan şüphelendi.
- Tom became a drug dealer.
- Tom bir uyuşturucu satıcısı oldu.
- Tom isn't a drug dealer.
- Tom bir uyuşturucu satıcısı değil.
- Sami is a drug dealer.
- Sami bir uyuşturucu satıcısı.
- The gang was mainly composed of drug dealers and dangerous ex-convicts.
- Çete çoğunlukla uyuşturucu satıcıları ve tehlikeli eski hükümlülerden oluşuyordu.
- Tom used to be a drug dealer.
- Tom eskiden uyuşturucu satıcısıydı.
- Tom is a convicted drug dealer.
- Tom hüküm giymiş bir uyuşturucu satıcısı.
- Dan sold drugs for a dangerous drug dealer.
- Dan tehlikeli bir torbacı için uyuşturucu satıyordu.
- Tom didn't want any of his friends to know that he was a drug dealer.
- Tom hiçbir arkadaşının onun uyuşturucu satıcısı olduğunu bilmesini istemiyordu.
- The convicted drug dealer was willing to comply with the authorities to have his death sentence reduced to a life sentence.
- Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.
- The police conducted an offensive against some drug dealers.
- Polis bazı uyuşturucu satıcılarına karşı bir saldırı düzenledi.
- Tom is a drug dealer.
- Tom bir uyuşturucu satıcısıdır.
- The police suspected that Tom was a drug dealer.
- Polis Tom'un uyuşturucu satıcısı olduğundan şüpheleniyor.
Show More (24)
|
