1 |
eastwards |
doğuya doğru |
adv. |
|
- However, it would be a huge mistake to extend eastwards, as Russia would interpret this as an effort to encircle it.
- Ancak doğuya doğru genişlemek büyük bir hata olacaktır zira Rusya bunu kendisini kuşatma çabası olarak yorumlayacaktır.
- The European House can and will be extended eastwards.
- Avrupa Evi doğuya doğru genişletilebilir ve genişletilecektir.
- This first step must be taken now with the revision of the treaties and eastwards enlargement.
- Bu ilk adım, antlaşmaların gözden geçirilmesi ve doğuya doğru genişlemeyle birlikte atılmalıdır.
- They travelled eastwards.
- Onlar doğuya doğru seyahat etti.
- They travelled eastwards.
- Doğuya doğru seyahat ettiler.
Show More (2)
|
2 |
eastwards |
doğuda |
adv. |
|
- It involves the EU's having to send several hundreds of billions of kroner eastwards each year.
- AB'nin her yıl doğuya birkaç yüz milyar kron göndermek zorunda kalmasını içerir.
- We know the means used to turn Moldova eastwards and to create problems with Romania.
- Moldova'yı doğuya çevirmek ve Romanya ile sorun yaratmak için kullanılan araçları biliyoruz.
Show More (-1)
|
3 |
eastwards |
doğu yönü |
n. |
|
- The European House can and will be extended eastwards.
- Avrupa Evi doğu yönünde genişletilebilir ve genişletilecektir de.
Show More (-2)
|