escalation - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
escalation tırmanma n.
  • This is a symbol of a downward spiral that can only lead to an escalation of violence.
  • Bu, sadece şiddetin tırmanmasına yol açabilecek aşağı doğru bir sarmalın sembolüdür.
  • We must avoid any escalation or any security vacuum affecting the whole of the Middle East.
  • Ortadoğu'nun tamamını etkileyecek herhangi bir tırmanma ya da güvenlik boşluğundan kaçınmalıyız.
  • We do not need an escalation of press headlines.
  • Basın manşetlerinin tırmanmasına ihtiyacımız yok.
Show More (10)
escalation artış n.
  • I was delighted to hear what you said about tariff escalation.
  • Tarife artışı hakkında söylediklerinizi duyduğuma çok sevindim.
Show More (-2)