|
- Every second, someone dies as a direct result of smoking.
- Her saniye bir kişi sigara içmenin doğrudan bir sonucu olarak ölmektedir.
- But every second was like an hour.
- Ama her saniye bir saat gibiydi.
- Every second, the Sun converts 4 million tons of its material into heat and light through the process of nuclear fusion.
- Güneş her saniye 4 milyon ton malzemesini nükleer füzyon süreciyle ısı ve ışığa dönüştürür.
- Four babies are born every second around the world.
- Dünyada her saniye dört bebek doğuyor.
- Over ten thousand messages are sent every second on Facebook.
- Facebook'ta her saniye on binden fazla mesaj gönderiliyor.
- Over ten thousand messages are sent every second on Facebook.
- Facebook'ta her saniye on binden fazla mesaj gönderilir.
- I have to watch them every second.
- Her saniye onları izlemek zorundayım.
- I have to watch them every second.
- Onları her saniye izlemek zorundayım.
- Every second, the Sun converts 4 million tons of its material into heat and light through the process of nuclear fusion.
- Her saniye, Güneş malzemesinin 4 milyon tonunu nükleer füzyon sürecinde ısıya ve ışığa dönüştürür.
- Sami needed to know where Layla was every second in her life.
- Sami'nin Layla'nın hayatının her saniyesinde nerede olduğunu bilmesi gerekiyordu.
Show More (7)
|
