| 1 |
excited about (something) |
(bir şey) için heyecanlı |
adj. |
|
- I'm excited about learning German.
- Almanca öğreneceğim için heyecanlıyım.
- I'm excited about everything.
- Her şey için heyecanlıyım.
- I'm excited about participating.
- Katılacağım için heyecanlıyım.
- Are you excited about being in Italy for the first time?
- İlk kez İtalya'da olacağın için heyecanlı mısın?
- We're excited about the opportunity.
- Fırsat için heyecanlıyız.
- We're excited about the opportunity.
- Bu fırsat için heyecanlıyız.
- I'm excited about going to Boston.
- Boston'a gideceğim için heyecanlıyım.
- Bob seems excited about watching the soccer game.
- Bob futbol maçını izleyeceği için heyecanlı görünüyordu.
- Tom gets excited about everything.
- Tom her şey için heyecanlanıyor.
- I'm excited about that.
- Bunun için heyecanlıyım.
- I'm excited about tomorrow.
- Yarın için heyecanlıyım.
- Tom doesn't want to admit it, but he's excited about tomorrow's dance.
- Tom kabul etmek istemiyor ama yarınki dans için heyecanlı.
- Are you excited about the Eurovision Song Contest?
- Eurovision Şarkı Yarışması için heyecanlı mısın?
- I'm excited about this challenge.
- Bu yarışma için heyecanlıyım.
- I'm excited about the move.
- Taşındığım için heyecanlıyım.
- I'm excited about this opportunity.
- Bu fırsat için heyecanlıyım.
- I'm excited about the challenge.
- Bu meydan okuma için heyecanlıyım.
Show More (14)
|
| 2 |
excited about (something) |
(bir şey) hakkında heyecanlı |
adj. |
|
- I'm excited about going to Boston.
- Ben Boston'a gitme hakkında heyecanlıyım.
- I'm not excited about it.
- Ben bunun hakkında heyecanlı değilim.
- I'm excited about what I do.
- Yaptığım hakkında heyecanlıyım.
- I'm excited about participating.
- Katılanlar hakkında heyecanlıyım.
- Aren't you excited about what happened?
- Ne olduğu hakkında heyecanlı değil misin?
- Tom gets excited about everything.
- Tom her şey hakkında heyecanlanır.
Show More (3)
|
